NAZIM'IN KADINLARI
Her Allah'ın günü yeni bir üzücü haberle sarsılıyoruz. Bu adamlar hep oralardaydılar ama yıllardır hiç bu kadar şımarmamış, nankörlüklerini, pisliklerini hiç bu kadar dışa vurmamışlardı. Cumhuriyeti yıkmak, hilafete dönmek, şeriat uygulamak, Atatürk devrimlerini ortadan kaldırmak, Atamıza saldırmak, açıktan açığa hakaret etmek, resimlerini ters asmak, okullarda tedrisatı değiştirmek, sınıflarda and içmek yerine küçücük çocuklara tekbir getirterek derse başlatmak daha neler neler,
Ama beni en fazla üzen ve çileden çıkaran kadınlarımıza karşı takındıkları tavır ve yapmak istedikleri. Bütün amaçları Atamızın kadınlarımıza tanıdığı hakları birer birer ortadan kaldırmak. Kölelik devrine geri dönmek. O kadar zoruma gidiyor ki. Dünya tarihini inceliyorum. Kadinlar hep ezilmişler, hep haksızlığa ugramışlar, oldürülmüşler, yok sayılmışlar, tecavüze ugramışlar, cadı diye yakılmışlar, kız cocukları diri diri gömülmüşler. Düşüne biliyor musunuz bütün bunlar din maskesi altında gerçekleştirilmiş. Her vahşete bir kılıf bulmuşlar. Yani yobazın milliyeti yok, onlar her yerdeler.
Bu adamlar o kadar kör olmuşlar ki, kadını da erkeği de yüce Allah'ın yarattığını görmüyorlar. Allah'ın bebek yapma, üreme, hayatı devam ettirme mesuliyetini kadınlara vererek onlara ne kadar değer verdiğini, güvendiğini görmüyorlar, anlamıyorlar. Ya çekemiyorlar, ya kabullenmek işlerine gelmiyor.
Eğer kadınlar asırlardır yok sayılıp, aşağılanmak yerine dünya yönetiminde söz sahibi olsalardı, emin olun bugün bu yaşadığımız vahşet yaşanmaz, bu ölümler, harpler olmazdı. Çünķü bir çocuğun doğması, büyümesi, yetışmesi için verilen emeği, çekilen acıyı erkeklerden çok daha iyi bildiklerinden kıyamazlardı onların ölüp ölüp gitmesine.
Bir de kadınlar anlaşılmaz, güvenilmez mahluklardır diye dünya da dolaşan boktan bir cümle, inanış vardır. Hayır efendim kadınlar anlaşılmaz, güvenilmez varlıklar değillerdir. Sadece erkekler onlar kadar zeki, duygu dolu, fedakar, sabırlı yaratıcı, becerikli olmadıklarından böyle asılsız bir inanış arkasına sığınmayı tercih etmişlerdir de ondan.
Kadınların kötüsü, hırslısı, bencili yok mu? Diye sorabilirsiniz sevgili erkek okurlarım. Tabi ki var. Iste onlar yaradılışları sırasında vücutlarına gereğinden fazla erkek hormonu pompalanlardır inanın. Duygusal, anlayışlı, merhametli, sefkatli, yaratıcı erkekler ise, yaradılışları sırasında vücutlarına biraz da olsa kadınlik hormonu pompalanlardır buna da inanın. Bunları yazdığım için bana kızabilirsiniz ama benim inancım ve hayat felsefem bu. Samimi olarak sizlerle paylasmaya çalışıyorum. O kadar.
Sonunda kadınına, sevgilisine, eşine değer veren, ailesine sahip cıkan, kadınların haklarını koruyan, bütün erkeklerin alınlarından öpüyorum. Kadınları aşağılayan, hakaret eden, emeklerini görmeyen, onları yok saymaya calışan, şiddet uygulayan, hatta aleni sokak ortasında infaz edip, cep telefonları ile videoya ceken yobazlara da burada çoooook söyleyeceklerim var. Ama yaşım ve aldığım terbiye buna izin vermiyor. Anlayan anlar.
Bütün kadınlar; her ırktan, her dinden, her renkten iyi ki varsınız. Dünya sizinle güzel. Allah yardımcınız, yolunuz açık olsun.
Mücadelenizde yalnız değilsiniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder