28 Haziran 2018 Perşembe

BABA OLMAK ZOR, BABASIZ OLMAK TA ...
Yıl 1963, Ocak ayının ikisi. Sivas'ın zemheri soğuğu donduruyor. Buzlar damlardan sarkıyor yerlere kadar. İlk kitabımı ithaf ettiğim, ömrünün 35 yılını eğitim dünyasına adamış, güzel insan Gezici başöğretmen, tatlılığıyla, güler yüzüyle, mütevaziliği ile Sivas'lıların gönlüne yerleşmiş, " Emmi" lakabını hak etmiş, Babam Ahmet Karabenli'yi omuzlar üstünde Halifelik mezarlığına götürüyoruz.
Soğuk en az eksi 30. Ayaz insanların ellerini, ayaklarını, kaşlarını, kirpiklerini donduruyor. Sivas'ın neredeyse yarısı gelmiş cenazeye. Kalabalık cenaze arabasını reddediyor ve bayrağa sarılı tabutu mezarlığa kadar omuzlarımda taşıyorlar. Emmilerine vazifelerini sonuna kadar yapmaya kararlilar o soğukta. Belediye Bandosu devamlı Scopen'in cenaze marşını calıyor.
17 yaşında lise öğrencisiyim. Müdür yardımcısı Şahap abi "Güven'i yalnız bırakmayın" demiş arkadaşlarıma izin vermiş. İkisi iki kolumda. Diğerleri sessizce arkamda yürüyorlar. Kimse ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyor. Bu bizim ilk cenazemiz. İlk defa babamı kaybediyorum.
Yıl 2018, Şirinköy Haşim Baba Bahçesi. Zemheri soğuğu yok Mart ayının yirmi dördü. yağmur bir yağıyor bir duruyor. Şirin, mütevazi köy camisinin önünde askeri tören var. Askerler büyük adımlarla omuzlarında bayrağa sarılı güzel bir adamı, bir Kore Gazisini mezarlığa taşıyorlar. Biraz sonra kalabalık cenazeyi askerlerden devir alıyor.Kuş cıvıltıları var, rengarenk çiçekler açmış, her taraf yemyeşil. Mis gibi portakal çiçeği kokuyor. Bando yok. Kollarıma giren lise arkadaşlarım da yok. Nasıl arıyorum onları nasıl arıyorum. Başım dönüyor, bazen düşecek gibi hissediyor, "aklını başına al milletin acısı kendine yetiyor" diyor kızıyorum kendi kendime. Abim İsmet Karabenliyi defnediyoruz. Bu kaybettiğim ikinci babam.
Acılara alıştığımı zannediyordum, herşey o kadar üst üste geldi ki hala ayakta kaldığıma en fazla ben hayret ediyorum. Belki de bu bir çeşit yaşam yüzsüzlüğü.
Allah düşmanımı böyle terbiye etmesin, intihan etmesin.
Anam dertlenince, duygulanınca"ahhh oğlum ahhhh, itler ana olmasın" derdi.
Ben de baba da olmasınlar diyorum. Babasız kalmak ta zor, baba olmak ta zor. Hatırlanmayanlar, aranmayanlar , gönül koymayın, boşverin şöhret anaların olsun.
Hepinize sarılıp öpüyorum. Babalar gününüz kutlu olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder