5 Kasım 2015 Perşembe

GÜZEL AŞKLAR HALA VAR




Sevgili dostlarım

Sekiz ay zarfında binlerce mesaj aldım sizlerden. Bazılarına bire bir cevap verdim. Bazılarına telefonla cevap verdim, bazılarına ise toplu cevap vermek zorunda kaldım. Bu arada bu mesajların büyük bir çoğunluğu bayan okuyucularımdan geliyordu.

Mesajların çok büyük bir bölümünde Yasemin ile olan birlikteliğimizin adeta bir efsane olduğu, artık dünyamızda böyle aşkların kalmadığı, bizim aşkımızın bir aşk masalı olduğu vurgulanıyor hatta böyle aşkların sadece filmlerde kaldığı yazıyordu.

Güzel dostlarım benim, böyle aşklar var. Her yerde var. Onlarca, yüzlerce, binlerce, on binlerce, hatta milyonlarca var. Allah neden hala kıyameti koparmadı sanıyorsunuz? İşte bu güzel insanlar, onların birbirine karşı, dünyaya, yaratana karşı sergiledikleri sevgi saygı ve duruşları yüzünden. İşte hala bu güzel insanlar olduğu için Allah dünyayı yok etmeye kıyamıyor, inanın bana. Bu gün hala hayattaysak ve dünya hala yerinde duruyorsa, kıyamet kopmadıysa bunu işte o insanlara borçluyuz.

Asırlardır insanlar vahşete, negatifliğe ve kötü olaylara odaklandırıldılar. Dünyanın her ülkesinde bu sistem uygulandı asırlardır ve yerleştirildi. Çünkü güzel, iç açıcı olaylar maalesef ilgi çekmiyor. Mesela muhteşem bir evlilik yapmış çocukları torunları olmuş, namuslu, dürüst bir hayat yaşamış bir çift kimsenin dikkatini çekmiyor ama bunlardan biri cinnet getirip de ötekini öldürür veya yaralarsa hemen haber oluyor. İşte maalesef dünya böyle çalışıyor.

Eğer kendinizi bu negatif bakış ve odaklamadan kurtarır da etrafınıza başka gözle bakarsanız, bir yığın mutlu, birlikte hayat mücadelesi veren, birbirleri için yaşayan, birbirini hakikaten çok seven insanı fark edersiniz. Bu hakikaten neye odaklandığınıza bağlı. Mesela bu şuna çok benziyor; Yeni bir araba almaya karar veriyorsunuz ve o güne kadar hiç almayı veya kullanmayı düşünmediğiniz bir araba üzerinde karar kılıyorsunuz. Birden etrafınıza baktığınız da binlerce insanın o sizin almaya karar verdiğiniz arabadan kullandığını fark ediyor hayret ediyorsunuz. İşte aynen böyle. Neye odaklandığınıza bağlı.

Şimdi resmimize iyi bakın. Üçümüzün yüzünü de inceleyin. Hiç kötü düşünen veya kötülük gelecek insanlara benziyormuyuz? Yüzü aynasıdır insanın. Üzüntülerini, güzelliklerini, dertlerini, sevinçlerini, hüsranlarını, hayal kırıklıklarını, sevgilerini, hoyratlıklarını, sahtekarlıklarını, caniliklerini, puştluklarını, bencilliklerini, yalancılıklarını hep yüzlerinde taşır insanlar.

Bir çift gören göz bütün bunları görür. Ya sarılır, ya uzak durur. İşte bunu görmeyen, göremeyen veya görmek istemeyen insanları hayat bir karadul örümceği gibi avlar, zevkini çıkarır sonra da posasını çıkarır atar.

Sağımda ki kardeşim Besim, solumdaki tatlı kız da eşi Benay. Allah ağızlarının tadını bozmasın. O kadar mutlu, o kadar iyi anlaşıyorlar ki. Onlar da hayatı birlikte, paylaşarak, mücadele ederek birbirleri için yaşıyorlar. Yaseminle taşıdığımız bayrağı gözü kapalı devredeceğimiz ve gözümüzün katiyetle arkada kalmayacağı bir çift işte. İnanın bana şöyle bir kalp gözünüzle baktığınızda Besim ve Benay çifti gibi birçok büyük aşk yaşayan insanların farkına varacaksınız, inanın bana.

Benim hala ümidim var. Ben hala, her şeye rağmen sonunda dünyayı sevginin kurtaracağına inanıyorum. Siz de inanın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder