Sevgili dostlarım hayatımın son altı ayında sizler benim her
şeyim oldunuz. Aramızda bir gönül bağı kurduk. Kalplerimiz ara sıra da olsa
birlikte aynı frekansta çarpmaya başladı. Birbirimizi görmeden arkadaş olduk,
sırdaş olduk, gönüllerimiz birleşti, acılarımı paylaştınız , bir okuyucumun
dediği gibi”acıdaş” olduk birbirimizle.
Yazılarımı okudunuz, mesajlar gönderdiniz. Taaa oralardan
uzandınız ellerimi tuttunuz. Belki de beni yaşama geri getirdiniz. Sevdik
birbirimizi tanımadan görmeden . Yeşil gözlü güzel kadın yaptı yapacağını
sonunda, bağladı bizi birbirimize.
Sevgi dünyadaki en bağımsız en zincire vurulamayan bir
şey. Sevginin yeri yok, yurdu yok,
sınırı yok, aklı yok , mantığı yok, vatanı yok, ırkı yok, hayvanı yok, bitkisi
yok, böceği yok, hesabı yok, kitabı yok.
Sevgi her yerde. Bir gülün renginde, bir kuşun kanadında,
bir bebeğin gülüşünde, begonvillerin morunda, zakkumların pembesinde, Japon
güllerinin kırmızısında, bir bakışta, bir iltifatta, bir el uzatmada, bir kadeh
şarapta, bir günaydın da, bir kolay gelsin de, bir iyi günler de, bir yolun
açık olsun da bir teşekkür ederim de, bir iyi ki varsın da, bir bakış ta, bir
lütfen de, bir siz buyurunda, bir geçmiş olsun da, bir seni seviyorum da.
İrina bana Moskova’dan çok duygulu, sevgi dolu bir mesaj
atmış. Moskova’da da olsa, onun kalbi de bizlerle birlikte çarpıyor artık.
Dedim ya sevginin vatanı yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder