Orhan Pamuk çok takdir ettiğim, çok beğendiğim, romanlarını
okurken içlerinde adeta kaybolduğum değerli bir yazardır.
“Ne kadar severseniz sevin insanın hiç görmediği bir yüzü
yavaş yavaş unutacağını anladım”. Demiş Orhan Pamuk.
Niye böyle demiş, ne zaman demiş, kimi düşünmüş de demiş
bilmiyorum.
Kendi hesabına konuşmuş genelleme yapmamış besbelli.
Yasemin’i kaybedeli neredeyse 9 ay oldu. Onun yüzü daha
doğrusu yüzleri benim içimde kalbimin derinliklerine öyle bir kök saldılar ki
ne yavaş yavaş ne hızlı hızlı unutmam mümkün değil.
Ben sevgilimin daha beş yaşında çocukken sımsıkı arkaya
topuz yapılmış sarı saçlarını, yemyeşil gözlerini, kocaman gamzelerini, bu gün
gibi hatırlıyorum. Aradan 65 sene geçmiş dile kolay.
Onu 20 yaşında tekrar gördüğümde, omuzlarına dökülmüş
dalgalı saçlarını, gülücüklerle dolu hayat dolu gözlerini, tabiî ki o
gamzelerini unutmam mümkün değil.
40 yaşlarında hafiften kırlaşan o dalgalı saçlarını, yeşil
gözlerinin kenarlarında oluşan çizgileri, ne kadar sevmiştim.
52 yaşında hastalanmasını, o güzelim saçlarını kaybetmesini,
yeşil gözlerinin kemo terapiden pırıl pırıl olmasını o lanet hastalığın bile
güzelliğini bozamadığı, hatta sevgilime daha da gizemli bir güzellik verdiğini,
unutmama imkan var mı.
Bana göre unutmak kişinin sevdiği bir insanın yüzünü yüreğine nasıl yerleştirdiği, onu ne kadar
sevdiğine bağlı.
Ben bu gün Yasemin’in hayatımızın her bölümünde ki yüzünü ve
yüz ifadesini oturur çizerim. Dedim ya ben onu kalbime yerleştirdim ve o orada
kök saldı, Orhan kardeşim.
Biz sevgilimle iki ayrı insan değildik ki. Ben nereye baksam
onu görüyorum. Aynada kendime bakarken bile onu görüyorum, nasıl unutur insan.
Tekrar tekrar yazıyorum insan neyi kalbine yerleştirdi,
kalbine işlediyse onu unutmaz. Kalbin hafızası beynin hafızasından çok daha
üstündür. Kalp unutmaz ama beyin zamanla sulanır. Hani günümüzde Alzheimer
dedikleri hastalık alır götürür beynin depoladıklarını.
Mesela dedenizin size, siz daha 5 yaşındayken verdiği o
minik bebeği 70 yaşına da gelseniz unutmazsınız. Birçok şeyi unutursunuz ama
işte o minicik bebeği unutmazsınız, unutamazsınız çünkü o siz olmuştur. Sizin
bir parçanız olmuş, kalbinize öyle bir sarılmış demir atmıştır ki.
İşte hayatınızda değer verdiğiniz sevdiklerinizi ancak
kalbinize koyarak ölümsüzleştirirsiniz. Beyniniz sizi yanıltır ama kalbiniz
asla yanıltmaz. Çarpmayana, çarpamayana kadar onları taşır.
Keşke seninle hemfikir olsaydım Sayın Orhan Pamuk. O zaman
bu kadar iyi hatırlamaz, bu kadar içim yanmazdı belki de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder