ULAN AMERİKA
Bu Vera benim kapı komşum inanılmaz güzel bir Rus ailenin en küçük kızı. Bu aile 6 yıldır Moskova'dan gelip yazı İçmeler'de yazlık evlerinde geçiriyorlar. Vera'yı 6 yıldır tanıyorum. Şimdi on yaşında. Kucağımda büyüdü.
Bu aile ile aramızda öyle bir duygusal yakınlık, öyle bir sevgi varki inanamazsınız. Altı yıl önce evlerini satın alıp taşındıklarında, eşim Yasemin yaşıyordu. Yasemin evin hanımı Tatyana'ya yerleşmelerinde çok yardımcı olmuştu.
Her geldiklerinde ama her geldiklerinde bütün aile Yasamin'in mezarını ziyaret eder çiçek koyarlar ve her seferinde Tatyana kendini tutamaz ağlar
Yaaa sayın seyirciler işte insanlık bu. Sizlere defalarca sevginin insanlığın yurdu yok diye yazdım. İbne Amerika yıllarca Rusları bize düşman gösterdi. Kurban olsunlar Ruslara.
Bu günıerde sizlerle bütün ailenin resimlerini paylaşacağım.
Onları tanımanızı istiyorum. İçiniz ısınacak.
Yasemin ile Guven
7 Ocak 2020 Salı
SEVMEK
" Bir çay ister misin" seni seviyorumdur. "Yorgun musun" seni seviyorumdur. "İstersen uzan biraz" seni seviyorumdur. "Omuzlarını ovmamı ister misin" seni seviyorumdur. " İstersen kahve de yapabilirim"Seni seviyorumdur. O kadar çoktur ki seni seviyorumlar ve o kadar sağır ve köre söylenirler ki.
" Bir çay ister misin" seni seviyorumdur. "Yorgun musun" seni seviyorumdur. "İstersen uzan biraz" seni seviyorumdur. "Omuzlarını ovmamı ister misin" seni seviyorumdur. " İstersen kahve de yapabilirim"Seni seviyorumdur. O kadar çoktur ki seni seviyorumlar ve o kadar sağır ve köre söylenirler ki.
ARABAM ÇALIŞIYOR, BİR DE BENZİN KOYABİLİRSEM.
Sonunda arabam tamir edildi. Tam bir buçuk ay süründüm ve 3800 TL hafifledim. Sizler yazılarıma büyük ilgi gösterip maalesef kitaplarımdan bu ilgiyi esirgediğinizden bu hafifleme bayağı ağır oldu.( Kitaplarımı alanlara değil bu sözüm. Onlara her zaman müteşekkirim)
Neyse araba sonunda çalışınca bizim Amerikancı usta bir sigara yaktı bir de bana ikram etti. Bir nefes çekti. Şöyle bir rakı göbeğini sıvazladı. Arabayı işaret etti. " kahpe bize çok eziyet çektirdi, çok inat etti ama sonunda a..na koyduk ama" dedi. Ve hesap çıkardı.
İçtiğim en pahalı sigaraydı.
Sonunda arabam tamir edildi. Tam bir buçuk ay süründüm ve 3800 TL hafifledim. Sizler yazılarıma büyük ilgi gösterip maalesef kitaplarımdan bu ilgiyi esirgediğinizden bu hafifleme bayağı ağır oldu.( Kitaplarımı alanlara değil bu sözüm. Onlara her zaman müteşekkirim)
Neyse araba sonunda çalışınca bizim Amerikancı usta bir sigara yaktı bir de bana ikram etti. Bir nefes çekti. Şöyle bir rakı göbeğini sıvazladı. Arabayı işaret etti. " kahpe bize çok eziyet çektirdi, çok inat etti ama sonunda a..na koyduk ama" dedi. Ve hesap çıkardı.
İçtiğim en pahalı sigaraydı.
YALNIZLIĞI YALNIZ BIRAKMAYALIM
Kimse kimseyi yalnızlıktan kurtaramaz kendisinden başka. Bir kez yalnızlık insanın içine işlemesin. Eşinizle dostunuzla hatta sevgilinizle bile birlikteyken yalnız hissedebilirsiniz. Gülerken, göbek atarken bile yalnız hissedebilirsiniz. Yalnızlık 'geliyorum"demez. ' işte buradayım" der.
Bazen hiç bilinmeyen nedenlerle yalnız hisseder insan. Kendi de bilmez neden böyle hissettiğini. Sanki birileri dünyayı alır omuzlarına yerleştirir. İşte iki de birde " yav içim sıkılıyor" deriz. İşte bu yalnızlıktır. Bizler iç sıkıntısı adını takarız.
İnsan sayısı yalnızlığa bir çare olmaz. Yanılmıyorsam İstanbul'da 18 milyon kişi yaşıyor. Eminim en fazla yalnızlık çeken insanların başında İstanbul gelir.
Yalnızlığın çeşitleri vardır. İyisi vardır, kötüsü vardır, sevileni vardır, sevilmeyeni vardır, özleneni vardır, kahredeni vardır, bıktıranı vardır, alışılanı vardır alışılmayanı vardır, boğanı vardır hatta ölüreni vardır. Vardır da vardır. Ama bir yazdıranı vardır ki yalnızlığın tadından yenmez. İşte isbatı;
Yalnız bırakıp gitme bu akşam
yine erken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken
En neşeli demler bu gece sazla geçerken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken.
Ve işte burada laylon şeyhiniz derki; sudan sebepler yüzünden kırılmayın, gönül koymayın ayrılmayın, kendinizi de başkalarını da yalnızlığa itmeyin. Sonra çoook üzülürsünüz. Öiümlü dünya değer mi? diye sorun kendinize.
Değmez mi?
O zaman günaydın.
Kimse kimseyi yalnızlıktan kurtaramaz kendisinden başka. Bir kez yalnızlık insanın içine işlemesin. Eşinizle dostunuzla hatta sevgilinizle bile birlikteyken yalnız hissedebilirsiniz. Gülerken, göbek atarken bile yalnız hissedebilirsiniz. Yalnızlık 'geliyorum"demez. ' işte buradayım" der.
Bazen hiç bilinmeyen nedenlerle yalnız hisseder insan. Kendi de bilmez neden böyle hissettiğini. Sanki birileri dünyayı alır omuzlarına yerleştirir. İşte iki de birde " yav içim sıkılıyor" deriz. İşte bu yalnızlıktır. Bizler iç sıkıntısı adını takarız.
İnsan sayısı yalnızlığa bir çare olmaz. Yanılmıyorsam İstanbul'da 18 milyon kişi yaşıyor. Eminim en fazla yalnızlık çeken insanların başında İstanbul gelir.
Yalnızlığın çeşitleri vardır. İyisi vardır, kötüsü vardır, sevileni vardır, sevilmeyeni vardır, özleneni vardır, kahredeni vardır, bıktıranı vardır, alışılanı vardır alışılmayanı vardır, boğanı vardır hatta ölüreni vardır. Vardır da vardır. Ama bir yazdıranı vardır ki yalnızlığın tadından yenmez. İşte isbatı;
Yalnız bırakıp gitme bu akşam
yine erken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken
En neşeli demler bu gece sazla geçerken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken.
Ve işte burada laylon şeyhiniz derki; sudan sebepler yüzünden kırılmayın, gönül koymayın ayrılmayın, kendinizi de başkalarını da yalnızlığa itmeyin. Sonra çoook üzülürsünüz. Öiümlü dünya değer mi? diye sorun kendinize.
Değmez mi?
O zaman günaydın.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)