7 Ocak 2020 Salı

KARARIM KARAR

Ara sıra nefesim daralıyor. Bazen göğsüm sıkışıyor, sırtım hatta, dişlerim bile ağrıyor. Çok ara sıra da olsa sinirlendim mi tansiyonum yükseliyor.

Kime bahsetsem bu rahatsızlıklarımdan hemen" hiç vakit geçirme bir kardiyolağa görün" diyorlar.

Sporuma devam ediyorum. Yememe içmeme dikkat ediyorum. Kilo veriyorum. Göbeğim kayboluyor. Birden bütün rahatsızlıklarım bitiyor.

Kardiyoloğa gitmeyeceğim, çünkü gidenlerin başına neler geldiğini izliyorum. "Oooo iyi ki gelmişsin yaşaman mucize" laflarından hemen sonra alt yapı tamamlanıyor, anjiyo stent muhabbeti başlıyor. Maşallah memleket özel hastane doldu. Sineğin yağını çıkarmaya çalışıyorlar. Hele ameliyatlar işin kaymağı. Bakın laylon şeyhiniz haybeden atmıyor. Bir doktor arkadaşım Marmaris'te özel bir hastane açmıştı. Bir akşam hastanesinin önünde çay içerken bana " bak Güven Abi bizim işimiz senin restorana benzer, " sana bir masa, bize bir hasta, sana şampanya bize ameliyat" demişti.

Beni yanlış anlamayın inşallah her hastane böyle değildir, ama en az üç ayrı muayeneden geçmeden sakın bir karar vermeyin öyle ameliyata falan.

Bakın bir şey daha; 20 yıl Kanada'da yaşadım. Eşim dahil olmak üzere bütün tanıdığım bayan arkadaşlarım normal doğum yaptılar. Türkiye'de neredeyse bütün doğumlar sezeryan. Bu nedir annem bu nedir? Hiç düşündünüz mü? Para, para, şampanya şampanya.

Yaaa aklınızı başınıza alın. Dikkatli olun. Bir defa ellerine düştünüz mü Terbiyeli maymuna döndürüyorlar insanı valla. Tabii hayat memat meselesi, o kadar korkutuyor, kontrol altına alıyorlar ki insanı, ne derlerse yapıyorsunuz.

Eski okurlarım bilirler. Benim kalbimle anlaşmam var. Söz verdim ben kalbime. Nasıl geldiyse öyle gidecek. Gittiği yere kadar. Yani motoru açtırmaya niyetim yok. Çünkü motor bir defa açıldımı problemler bitmiyor, başlıyor.

Hepiniz benim meşhur jipimi biliyorsunuz. Bir arıza yaptı', sanayiye götürdüm. Tam bir buçuk ay yoğun bakımda kaldı. Ellenmedik yeri kalmadı. Şimdi çalışıyor ama evlere şenlik. Silecekleri açıyorum korna çalıyor. Ben korna çalmam, bir de millete rezil oluyorum.

Bizim cipin koltukları elektrikli. Bir düğmeye basıyorum kafam arabanın tavanına çarpıyor. Başka bir düğmeye basıyorum oturduğum koltuk neredeyse yere yapışıyor yolu göremiyorum.Ne zaman sanayiye doğru gitsem ya bizim araba kendi kendine geri dönüyor ya da başka bir yöne gidiyor

Yani motor açıldıktan, araba yoğun bakımdan çıktıktan sonra artık neyin nasıl çalıştığını, anlamıyorum, sanki bağımsızlığını ilan etti lanet araba, psikolojik sorunlar yaşıyor. Hızla giderken birden panik atak geçirecek diye ödüm kopuyor. Ara sıra benimle seyahat eden şanslı yolculara " aman çabuk torpito gözünü açın frenler tutmuyor diyorum. Dehşete düşüyorlar çok gülüyorum.( aslında frenler on birinci pompada tutuyorlar)

Bu yazımı okuduktan sonra lütfen beni ikna etmeye çalışmayın öyle kardialok mardiyolak diye.. Çünkü motoru açtırmamakta kararlıyım.

Dedim ya geldiğim gibi gideceğim, o kadar.

ORİJİNAL,

VEEEEEE...

AKSESUARSIZ..😍😍😍

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder