7 Ocak 2020 Salı

YALNIZLIĞI YALNIZ BIRAKMAYALIM

Kimse kimseyi yalnızlıktan kurtaramaz kendisinden başka. Bir kez yalnızlık insanın içine işlemesin. Eşinizle dostunuzla hatta sevgilinizle bile birlikteyken yalnız hissedebilirsiniz. Gülerken, göbek atarken bile yalnız hissedebilirsiniz. Yalnızlık 'geliyorum"demez. ' işte buradayım" der.

Bazen hiç bilinmeyen nedenlerle yalnız hisseder insan. Kendi de bilmez neden böyle hissettiğini. Sanki birileri dünyayı alır omuzlarına yerleştirir. İşte iki de birde " yav içim sıkılıyor" deriz. İşte bu yalnızlıktır. Bizler iç sıkıntısı adını takarız.

İnsan sayısı yalnızlığa bir çare olmaz. Yanılmıyorsam İstanbul'da 18 milyon kişi yaşıyor. Eminim en fazla yalnızlık çeken insanların başında İstanbul gelir.

Yalnızlığın çeşitleri vardır. İyisi vardır, kötüsü vardır, sevileni vardır, sevilmeyeni vardır, özleneni vardır, kahredeni vardır, bıktıranı vardır, alışılanı vardır alışılmayanı vardır, boğanı vardır hatta ölüreni vardır. Vardır da vardır.  Ama bir yazdıranı vardır ki yalnızlığın tadından yenmez. İşte isbatı;

Yalnız bırakıp gitme bu akşam
yine erken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken
En neşeli demler bu gece sazla geçerken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken.

Ve işte burada laylon şeyhiniz derki; sudan sebepler yüzünden kırılmayın, gönül koymayın ayrılmayın, kendinizi de başkalarını da yalnızlığa itmeyin. Sonra çoook üzülürsünüz. Öiümlü dünya değer mi? diye sorun kendinize.

Değmez mi?

O zaman günaydın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder