29 Ağustos 2015 Cumartesi

BİR MİNNACIK PENCERE, BİR PEMBE IŞIK


Sevgili face book dostlarım, Sizlere hep artık Yeşil Gözlü Güzel Kadın hakkında yazmayacağım diyorum ama verdiğim sözü tutmuyorum, daha doğrusu tutamıyorum, çünkü sizlere anlatacak o kadar güzel anılarımız var ki. O kadar dolu dolu o kadar güzel yaşadım ki ben o muhteşem kadınla birlikte. Bilmenizi istiyorum, paylaşmak istiyorum. Sizinde o anıları bizimle yaşamanızı istiyorum
Böyle birlikteliklerin, böyle sevgilerin hala mümkün olduğunu, olabileceğini, dünyadaki en güzel yerin sevdiğinin dizinin dibi, tuttuğu en güzel elin sevgilisinin eli, baktığı en güzel gözün sevdiğinin gözü, en güzel kokunun sevdiğinin kokusu, en güzel sesin sevdiğinin sesi ve en güzel yüreğin sevdiğinin yüreği olduğuna inanmanın nasıl bir mutluluk olduğunu, hayatınıza nasıl pırıl pırıl yepyeni bir bakış açısı getireceğini anlatmaya çalışıyorum.
Daha önce de yazdım Yasemin’le benim çok sevdiğimiz bir türkümüz vardı. Ben alırdım sazımı elime, o da otururdu karşıma, o güzel yeşil gözlerini dikerdi gözlerime, yüzünde o güzel gülüşü, o inanılmaz gamzeleriyle beraber söylerdik
Oy ne olur, ne olur,
Sevda sır ilen olur
Gözdür alemi gezen,
Gönül bir ilen olur
Bu türküyü söylerken yemin ediyorum gözlerimiz birbirinin içinde kaybolur, kalplerimiz birleşir tek bir vücut olurduk. Gırtlağımızdan çıkan her seste, her notada, “seni seviyorum” olurdu, “iyi ki varsın” derdik birbirimize, “iyi ki benimlesin, iyi ki Allah bizi birbirimize layık görmüş. İyi ki yanımdasın, karşımdasın, derdik birbirimize, bakışlarımızla, yüreğimizle.
Aynı türküyü bize defalarca söylettikleri olurdu dinleyenlerin. O kadar etkilenir o kadar severlerdi ki. Her söylediğimde karıma yeniden evlenme teklif ettiğimi bilmezlerdi. Ama bir şeyler hissederlerdi ki aynı türküyü tekrar tekrar isterlerdi.
İşte bütün yazılarımın sebebi, ana fikri bu. Aylardır yazdığım yazılarda size vermek istediğim mesaj; Sevin birbirinizi, bilin birbirinizin değerini. Her gününüz, sevgilinizle unutulmaz bir gün olsun. Tarih yazın, ne olur tarih yazın Bir devrim, gerçekleştiin hayatınızda. Birbirinize bakınca içinizde bir şeylerin eridiğini, midenizden bir sevgi dalgasının yukarılara çıktığını, sevginin çoşkunun bütün vücudunuza yayıldığını hissedin. Ne olur bunu yaşarken, hala birlikteyken yapın. Vaktinizi küçük problemleri büyütmeye harcamayın. Bakın en güzel örnek biziz. Bir tek ölüme çare yok, ne olur bunu anlayın ve ona göre yaşayın.
Bana diyorlar ki “Yahu Güven Abi, sen bu kadar emek verip bu kadar yazılar yazıyorsun, insanların bu yazılarından ders alacağına inanıyormusun?”ben de “neden olmasın neden almasınlar?” diye sorularına yine bir soru ile cevap veriyorum. “Okurlar, bakarlar, sonra da unutur giderler” diyorlar. Ben de onlara “Bir kişi bile etkilenmez mi?” diye soruyorum. Bu defa “ Tabi canım etkilenir” diyorlar. Ben de “Oda bana yeter” diyorum.
Belki şimdi sizlere yazacağım öyküyü duymuş veya okumussunuzdur.
Sahil kasabalarından birinde çok siddetli bir fırtına sonrasında binlerce deniz yıldızı karaya vurur. Fırtına sonrası sular çekilince, zavallı yıldızcıklar kumların üstünde kızgın güneşin altında kalıverirler. Sabahın erken saatlerinde sakallı zayıf, orta yaşlı bir adam büyük bir kararlılıkla denizyıldızlarını incitmeden denize geri atmaya başlar. O anda oradan geçen başka birisi denizyıldızlarını insan üstü bir gayretle denize atmaya çalışan adamı bir müddet seyreder ve sonunda ne yaptığını sorar. O da atabildiği kadar denizyıldızını denize atmaya çalıştığını aksi takdir de, onların kızgın güneşin altında ölüp gideceklerini söyler. “Ama” der adam “burada binlerce denizyıldızı var hepsinin denize atıp yaşatamazsın ki” “Olsun” der diğeri “benim denize atabildiklerim yaşayacaklar”
İşte ben de buna inanıyorum. O güzel yüreğinizde bir minnacık pencere açmaya, o minicik pencereden incecik pembe bir ışık sokmaya çalışıyorum içeriye, sevgi üfürecek , “Biliyorum oradasınız haydi artık uyanın çıkın dışarı ”diyecek pembe sevimli bir ışık “Çıkın dışarı bakın dışarısı ne kadar güzel ve karşınızda ellerinizi tutmuş size ne güzel bakan birisi var”
Bana bir tek yürek yeter bunu diyecek, diyebilecek.
Ben yazarım, yorulmam, hiç yorulmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder