18 Ağustos 2015 Salı
SEN VE BEN
İnsanların birbirlerinin hayatına saygı göstermelerini, birbirlerini olduğu gibi kabul etmelerini irdeleyen, ilginç ve eğlenceli bir yazı paylaşıyorum sizlerle bu gün. Kanada’dan çok sevdiğim bir bayan okuyucum yollamış. Ben Türkçeye çevirdim, daha doğrusu Türkçeye adapte etmeye çalıştım.
İşte o yazı;
Sen sensin, çünkü ben benim.
Ben benim, çünkü sen sensin.
Eğer sen, sen değilsen, ben de ben değilim.
Eğer sen sensen, ben de bensem,
ancak o zaman bir hayat kurar,
konuşabilir, anlaşabilir, birlikte yaşayabiliriz.
Bu yazımı çok sevdiğim, paylaşmayı, saygıyı ve sevgiyi en güzel dile getiren, Lübnan doğumlu büyük şair, ressam, filozof Halil Gibran’ın “Evlilik üstüne” şiiri ile sonlandırıyorum.
“Siz birliktelik için doğmuşsunuz.
Ölüm meleğinin beyaz kanatları sizi ayırana kadar ayrılmayacaksınız .
Allah'ın sessiz tanıklığında bile beraber olacaksınız;
ama birlikteliğinizde mesafeler bırakın;
bırakın ki, cennetin rüzgarları aranızda dans edebilsin...
Birbirinizi sevin ama, aşk tutsaklığı istemeyin;
bırakın aşk, ruhunuzun kıyılarına vuran dalgalar gibi olsun...
Birbirinizin bardağını doldurun ama aynı bardaktan içmeyin;
ekmeğinizden verin birbirinize; ama aynı somundan ısırmayın...
Birlikte şarkı söyleyin; lakin birbirinizi yalnız bırakmayı da bilin,
sazın telleri de yalnızdır ve armoni içinde aynı melodiyi seslendirir...
Birbirinize kalbinizi verin; ama karşılıklı kilitleyip saklamak için değil!
Sadece hayatın eli o kalbi saklar!
Birlikte durun; ama yapışmayın, tapınakların sütunları da bitişik değildir!
Ve unutmayın, meşe ile çınar birbirlerinin gölgesinde büyümezler...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder