3 Ekim 2015 Cumartesi
BİR ŞARAPÇININ GÜNLÜĞÜ
O kadar zor bir insan değilim. Hatta “temiz kalpli, kirli adam” bile diyebilirsiniz benden bahsederken. Ben kendi alemine dalmış, kendi kendine konuşmanın ne kadar eğlenceli olduğunu henüz keşfetmiş, dalından yeni koparılmış taze bir deliyim.
Ucuz şaraplar içip ucuz hayaller kuruyorum. Eski ucuz hayallerimi yeni ucuz hayallerim ile değiştiriyorum. Ben ıssız adam gibi, ıssız şarapçıyım. Başkalarıyla içmeyi sevmiyorum. “Yalnız içen yalnız ölür demiş” o büyük adam Gabriel Garcia Marquez, olsun varsın ben zaten her gün ölüyorum. Alışkın ve hazırlıklıyım. Koskoca yazarı yalancı çıkaracak değilim ya.
Bazen heveslenip otobüse biniyorum, gidecek bir yerim olduğundan değil. Sadece hala insan olduğumu kendime kanıtlamak için. Nedense yanımda hep bir ağlayan çocuk oluyor. Ya çocuğunun zırlamasını hiç duymuyormuş gibi kayıtsız kayıtsız oturan annesini boğmak istiyorum, ya da böyle gürültülü bir çocuk çıkarıp iyi bok yemiş gibi aptal aptal sırıtan, sağa sola gülücükler dağıtan babasının yakasına sarılıp,”ulan ibne duymuyormusun çocuğunun zırlamasını öyle pişmiş kelle gibi sırıtacağına bir şeyler yapsana” deyip hesap sormak istiyorum.
Toplu yerler, kalabalıklar beni açmıyor, boğuluyor gibi hissediyor, sıkılıyorum. Bana sessiz bir kaldırım, bir duvar köşesi çok bile, temiz olmaları da önemli değil. Hüzünlü şarkılara da ihtiyacım yok. Benim kendi hüznümü kendim ayarlıyorum, yeter ki elimde şarabım olsun en ucuzundan. Pahalı şaraplar, kadınlar bize gelmez, bize göre değil. Ben Cenap Sahabetin’e inanırım taa lise yıllarından beri. Ne demiş Cenap amcamız.
Araba yolu,
Anzar otu,
Avrat erkeği bozar.
Demiş yaaa! Ne haber?
Neyse şerefe diyorum be, en kötü günümüz böyle olsun.
Abim be, gözüm be, fazladan bir sigaran var mı acaba sana yük olan, hani sigara öldürüyor diyolar ya. Hani feda etsem kendimi senin için diyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder