3 Ekim 2015 Cumartesi

KORE GAZİSİ

KORE GAZİSİ

Sağ yanımda gördüğünüz bu koca çınar, bu heybetli güzel adam benim ağabeyim İsmet Karabenli, Kore Gazisi, 85 yaşını devirdi, yakışıklı, karizmatik. Allah ömrünü uzun eylesin, ona sahip çıksın, onu başımızdan ayırmasın.

İsmet abim dünyaya ender gelen insanlardan biridir. Dirayetli, kararlı, mücadeleci, çok güzel konuşan, insanları, bilhassa bayanları çok etkileyen, hayata son derece bağlı, halen her gün yazın denizde, kışın havuzda en az 2 km yüzen bir sporcudur aynı zamanda.

Çok kitap okur, şiirler yazar, verdiği kararlardan katiyen dönmez, verdiği sözü tutan, karakter sahibi birisidir. Önüne hangi bilmeceyi koyarsanız koyun, birkaç dakikada çözüverir.

Benim hiç aklımda hayalimde olmamasına rağmen, Türkiye’ye dönmem de ve Yasemin’le evlenmemde en büyük sebep ve söz sahibidir. Ona o kadar çok şey borçluyum ki.

Bu resimde gördüğünüz gibi, Gaziler Günü olduğu için giyindi kuşandı ve Aksaz Askeri Üssünde özel bir törene katıldı. Paşalar, amiraller elini öptüler. Abim de Kore ve Korede ki günler, askerler hakkında çok güzel bir konuşma yaptı. Şimdi de Marmaris’in en güzel yerlerinden biri olan marina girişinde ki lokantasında iki kardeş oturuyoruz.

Otururken, otururken abi dedim bak benim kolum sakat. Ben de gazilere benziyorum. Şu madalyalarının bir kaç tanesini ver, birazda biz nasiplenelim. Yüzüme önce gülümseyerek sevgiyle bir baktı sonra “Siktir lan” dedi. Kendi madalyanı kendin kazan, geri zekalı” böyle bir red cevabı almayı beklemediğimden tabi hayal kırıklığına uğradım. Ama işin peşini bırakmayıp bu defa para teklif ettim. Aldığım cevapları buraya yazamıyorum çünkü rahatlıkla face book sayfamı kapatabilirler.

Yasemin’le İsmet Abi’mi her ziyaret ettiğimizde, abim hemen ayağa kalkar “gel sevgilim, gel güzel kadın, yeşil gözlüm, gel yanıma der, ona sarılır, yanına oturturdu. Sonra da “ne iyi ettim değil mi? Allem ettim kalem ettim seni bu adama aldım der beni işaret eder, sonra da bana dönüp” ben aldım ama o da geldi. Yat kalk da Allah’ına dua et. Sana böyle bir dünya güzeli, bir melek nasip etti” diye sözlerini tamamlar, hep beraber gülerdik.

Yasemin Bak Yeşil Yeşil kitabım basıldığında, bir tanesini imzalayıp abimin önüne koydum. Önce bir kitaba sonra gözlerimin içine baktı. Derin bir iç çekti ve “Güven” dedi Seni çok seviyorum. Senin abin olduğum için iftihar ediyorum. Allah’ıma dua ediyorum senin gibi bir kardeş bana nasip etti. O kadar iyi kalpli, hassas, merhametli bir insansın ki sen” Cümlesini zorla tamamladı ve gözlerinden şıpır şıpır yaşlar akmaya başladı. Çok ender ağlayan ve hislerini böyle kimseyle paylaşmayan bir insan olduğundan birden şaşırdım. Benimde hemen gözlerim doldu.

“ Lütfen bu kitabı kaldır önümden bakamıyorum, dayanamıyorum” dedi. Ben de kitabı alıp başka bir yere koydum.

Bu gün aradan 7 ay geçti kitabım yayımlanalı. Abim, hala ne kitabın kapağını açabildi ne de bir sayfa okuyabildi.

Kim ne derse desin, hepimizin bir tarafı eksik. Hiç bir şey eskisi gibi değil artık.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder