3 Ekim 2015 Cumartesi

YASTIK



Nedense her sabah önce ben uyanırdım. Yanımda yatan, aslan yelesi gibi güçlü, sarı dalgalı saçları, yastığına yayılmış, huzur içinde uyuyan sevgilimi seyrederdim. Kıyamazdım uyandırmaya. Hiç usanmaz, sıkılmazdım, beklerdim uyanıncaya kadar. Beklerdim.

O kocaman, yemyeşil gözlerini açar açmaz gülümserdi. “Günaydın canım” der uzanır beni sevgiyle öper, tekrar gülümseyerek gözlerimin içine bakardı, küçük bir kız çocuğu sevimliliğinde. Dışarıdan gelen kus cıvıltılarını dinler, bahçeden yayılan yasemin kokusunu ciğerlerimize çeker dalar giderdik. Kaybolurduk birbirimizin gözlerinde, kendi yarattığımız cennetimizi yaşardık.

Çok güzelsin, o kadar güzelsin ki derdim. Uzanır yüzünü okşar, saçlarıyla oynardım, gülerdi. “Güzelim değil mi” diye sorardı, çapkın çapkın, şımarırdı. Evet, çok güzelsin. O kadar şanslıyım ki senin gibi bir eşim, bir sevgilim olduğu için derdim. “O zaman sakın şansını zorlama” der kahkahalarla gülerdi. O kadar gülerdi ki o güzel gözlerinden yaşlar akardı.

Çok eğleniyorsun galiba derdim. Nedir bu kadar komik olan? Kahkahalar arasında zorlukla cevap verirdi. “Biliyorsun sevgilim ben bir ressamım ve bazı şeyleri görürüm. Evet, çok şanslısın, çünkü ben senden 15 yaş gencim. Bir an, senin kendi yaşında bir karın olduğunu ve sabah uyandığında karının yüzüne baktığında, yüzünün alacağı şekli tahayyül ettim de ona gülüyorum” derdi ve gülmesine devam ederdi.

Biraz sakinleşince, ne yani derdim, sen benim yüzüme bakınca yaşlı bir adam mı görüyorsun? Birden hüzünlenir, bana sarılır “hayır” derdi “hayır”. “Dedim ya ben bir ressamım. Her yüzüne baktığımda yüzünde oluşan en küçük bir çizgiyi bile fark ediyorum senin, ve çok seviyorum o çizgileri. Sen farklısın, ben seni çok seviyorum. Seninle yaşamak ve yaşlanmak güzel, o kadar güzel ki. Şimdi bak bakalım, sen benim gözlerimin kenarlarında oluşan çizgileri görebiliyormusun.

11 ayı geçti Yasemin’i kaybedeli. Sevgilimin yastığını ne yıkadım, ne kimselerin dokunmasına izin verdim, ne yıkattım, ne de kullandım. Yanı başımda, sabahları uyandığımda ilk gördüğüm, ve hala yasemin, Yasemin kokuyor, veya bana öyle geliyor veya ben öyle olsun istiyorum.

Ama o aslan yelesi gibi saçları, o gülücüklerle dolu kocaman yeşil gözleri, hala nasıl özlüyorum, nasıl içim yanıyor bilemezsiniz ve ben bu acıyla yaşamaya nasıl alışacağım onu hala hiç bilmiyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder