3 Ekim 2015 Cumartesi
ONBİRİNCİ AY
Yasemin’im, Yasoş’um, Yeşil gözlü güzel kadınım, sevgilim,
İşte on birinci ayı da doldurduk. Düşünebiliyormusun bir sene olacak neredeyse sen gideli. Seni nasıl özledim biliyormusun. “Seni nasıl özledim biliyormusun” cümlesini binlerce, on binlerce defa yazacak kadar. Seni o kadar özledim işte.
O kadar zor ki sensiz yaşamak. Hala benimsin deyip sana sarılamamak. O kadar zor ki sana bu kadar yakın ve bu kadar uzakta olmak.
O birlikte yaşadığımız 32 yılda güzelliğinle, sevginle, insanlığınla, asillliğinle, duruşunla, hanımefendiliğinle kalbimi öyle bir doldurmuş, kendini bana öylesine sevdirmişsin ki, şimdi sen olmadan ben o sevgiyle ne yapacağımı, o sevgiyi nasıl taşıyacağımı bilmiyorum. Bilemiyorum ki canım benim.
Yazılar yazıyorum, resimlerine, tablolarına bakıyorum, mezarını ziyaret ediyorum, çiçeklerini suluyorum, seninle konuşuyorum ama kalbim hemencecik doluveriyor seninle, sevginle boşaltamıyorum ki.
Kimselere yakın hissedemiyorum kendimi. Sabah uyanıp yanımda başka bir yüz görmeyi düşünemiyorum bile. Ben hala senin, kokunla, senin gamzelerinle, senin o güzel gözlerinle, o güzel gülüşünle, ben hala senin mateminle evliyim be güzelim.
Belki de başkalarını sevebilirdim, eğer sevmeye senden başlamasaydım. Seni bu kadar sevmeseydim. Damarlarımda sen dolaşmasaydın. Sabahları sana "günaydın" deyip, geceleri "iyi geceler seni seviyorum" deyip, sana sarılıp huzur içerisinde uyumayı bu kadar özlemeseydim .
“Yeter aklından çıkar artık onu” diyor kimileri. Bitti artık, yalnızlık Allah’a mahsus diyorlar”. Allah yalnız değil ki diyorum, siz demediniz mi Allah sevdiklerini yanına alır diye. Niye yalnız olsun ki diyorum. Yalnız olan benim diyorum. Sonra Cemal Süreyya’nın dediği gibi” sizde aklınızla değil de yüreğinizle sevseydiniz anlardınız beni” diyorum kızıyorlar.
Ölümden hiç korkmuyorum Yaşoş, hiç korkmuyorum. Beni ne korkutuyor biliyormusun? yanına geldiğim zaman beni tanımayacağından korkuyorum, değişmiş olmandan korkuyorum, sana kavuşamamaktan korkuyorum. Sonunda sana kavuşacağımı bilsem, ben bu acıya da hasrete de katlanırdım hatta daha fazlasına da katlanırdım, hiç şikayet etmezdim.
“Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. ‘O olmazsa yaşayamam’ demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Çünkü yaşarsın” demiş Can Yücel. O kadar doğru yorumlamış ki, o güzel insan. Bak yaşanıyor arsızca da olsa, yüzsüzce de olsa, utanarak da olsa yaşanıyor iste. Sana bir şey olursa ben yaşayamam derdim bir de utanmadan. Ama ne kadar yaşarsan yaşa, sevdiğin kadar ömrün. Ruhsuz, sevgisiz ,heyecansız, paylaşımsız bir ömre nasıl ömür denir ki?
Birde ne çok tuhaf biliyormusun güzel gözlüm, her şey sanki masal gibi geliyor insana. Sanki 32 yıl beraber olan, o yılları paylaşan, her dakika sarılan, öpüşen, koklaşan, bizler değilmişiz her şey bir rüyaymış gibi geliyor insana. En çokta buna kızıyorum.
Kim ne derse desin, kim ne düşünürse düşünsün, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, sen olmadan yaşamak zor , o kadar eksik hissediyor ki kendini insan. Yeni bir hayata başla diyorlar. Delimi ne bunlar diye düşünüyorum . Sen olmadan nasıl yeni bir hayat olabilir ki.
Sen benim bağlantım, yaşam sebebimdin Yasemin. Ben senin sayende dünyaya tutunurdum. Bana bir gülümserdin, bir gözlerimin içine bakardın, bir sarılırdın, bir öperdin bir çınar gibi hissederdim kendimi, kök salardım. Gururlu mağrur ve sapasağlam, ne ölümü düşünürdüm ne de yaşım aklıma gelirdi.
Şimdi sabahları yataktan kalkmak için sebep arıyorum biliyormusun? O kadar koptum ki hayattan. Birde üstüne üstlük, evimizin merdiveninden düştüm, omzumu sakatladım. Ne tenis oynayabiliyorum, ne yelkene çıkabiliyorum nede motoruma binebiliyorum.
“Öyle bir seveceksin ki yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki seni gözleriyle bile aldatmayacak. Bak Can Baba ne güzel yazmış, ne güzel anlatıyor seni ve beni.
Defalarca okudum, hüzünlendim, hüzünlendim. Bir daha sevdim seni.
Senin gibi inanılmaz birini, bir meleği Allah bana nasıl nasip etti bilmiyorum ve neden bu kadar erken çekti aldı onu da bilmiyorum.
Ama seni nasıl sevdiğimi, sana olan hasretimi, Allah’ta biliyor ben de biliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder