22 Eylül 2017 Cuma

FIRÇAYI YEDİM
Bu gün telefonum çaldı. Baktım İsmet Abim, hani tanırsınız Kore Gazisi abim. "Nerdesin" diye sordu, sert sert. Marinadayim abi, mağazadayım dedim. Yine aynı ciddiyetle "Yalnızmısın" diye sordu. Kötü bir sey oldu endişesiyle evet dedim? Hemen arkasından kötü bir sey mi oldu diye sordum. "Hayır seni özledim. Seninle konuşmak istiyorum. Geliyorum bekle" dedi..
10 dakika geçti geçmedi yine her zamanki gibi çok şık, tertemiz uyumlu bir kıyafetle geldi. Sarıldık öpüştük. "Amiral ile tanışmaya, yemeğe geldim marinaya" dedi. Çok memnun olmuştur garanti, eminim senin gibi at kuyruklu bir gazi ile ilk defa tanışıyordur dedim. Bayağı bir güldük. Birden ciddileşti "Bak Güven, benim geri zekalı kardeşim diye söze başladı ( abim bana geri zekalı demeyi çok sever, aile sırlarımızı dile getirmekten çekinmez) beni çok üzüyorsun, yalnız beni değil seni sevenleri de üzüyorsun. Neydi o yazdığın son yazı oğlum? Yok hayattan bıktım, yok yaşamaktan yoruldum. Ben senin abin olarak hayata bu kadar bağlıyken, yaşamı bu kadar severken, senin böyle iç karartıcı yazılar yazman oluyor mu? yakışık alıyor mu? geri zekalı" dedi tekrar.
Bazen çok yoruluyorum falan diye bir şeyler gevelemeye calıstım. Ama abim beni dinlememekte kararlıydı.Lafımı yarıda kesti. "Hayat bu dedi, hayat bu. Yaşayacaksın, mücadele edeceksin. Hayat bu, nereye kadar gitmen gerekirse oraya kadar gideceksin ve sen buna karar veremezsin. Neyin ne olacağı, ne zaman olacağı seni de aşar, beni de aşar. İnsan bir defa ölür. Bir daha böyle yazılar yazarsan bak öksüz, yetim, dul tanımam şimdiye kadar kıyamadım, ama vallahi döverim seni. Sonra sizlerle paylaşamayacağım iltifatlar etti. Konuştuk sohbet ettik, sarıldık. Sonunda beni çok sevdiğini söyledi..
Bazen çok üstüste geliyor, o zaman çok doluyorum, taşıyamıyorum.. Biraz içimi boşaltip rahatlamak istiyorum. Hep içime at içime at kolay değil. Boşuna derdini söylemeyen derman bulamaz dememişler. Neyse bundan sonra yazmam, kimseyi de üzmem falan diyecektim, diyemedim.
Ayrılırken "Yarın yine marinaya geliyorum kaymakam davet etti. Sonra, seninle yemek yeriz, ben ısmarlarım" dedi. Gülümsediğimi fark edince "Bak bedava yemeği duyunca birden aklın başına geldi, yüzün aydınlandı, hayata tekrar bağlanmaya başladın bile" dedi. Yine bayağı bir güldük. Tam giderken döndü bir yazı daha yazarsan benim hakkımda sakın yaşımdan bahsetme, yoksa kötü olur bak ikaz ediyorum" dedi basbayağı tehdit etti yani beni gider ayak.
Yaaa gördünüz mü? Tek çocuk olsam bunları yaşıyabilirmiydim? Şimdi siz böyle bir abinin ağzını yemezmisiniz?. Kurban olmazmısınız?. Helal olsun bu at kuyruğu saç tarzı sana demezmisiniz?.
Dersiniz dersiniz. Kafanızı bir öne, bir arkaya salladığınızı görüyorum buralardan .
Dersiniz dersiniz...
Demezmisiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder