BU KADAR MI ZOR?
Ne sevinir, mutlu olurdum diye düşündü genç kadın. Bir kez olsun "Ne güzel olmuş, ellerine sağlık. Getir o dolma saran ellerini öpeyim" dese, veya sarılsa teşekkür etse. Veya sarılmasa da bir kez olsun teşekkür etmeyi akıl etse. Onu da bırak lokmalarını ciğnerken hiç değilse beni farketse, gülümsese. Her yaptığımı yutup elinde kumanda divana serilmeden önce.
Kadın olmak neden bu kadar zor ki? diye sordu kendi kendine.
Bulaşıkları yıkarken...
DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ (iki yıl önce paylaştığım bir yazım)
Dünya Kadınlar Günü nedir? Nereden gelmiştir? Ve neden 8 Martta kutlanır? 8 Mart 1857 tarihinde Amerika’nın New York kentinde 40.000 dokuma işçisi bir tekstil firmasında daha iyi çalışma koşulları için grev yaparlar. Polis müdahale eder. Çıkan yangında kadın işçiler fabrikada kilitli kaldıkları için 120 kadın işçi hayatını kaybeder. Birleşmiş Milletler, 8 Mart 1921 tarihini DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ olarak kabul eder. Yani bugün bir kutlama değil bir anma günüdür.
Sevgili kadın okurlarım, bu anlamlı gününüzü sizlerle paylaşıyor, sizlerle gurur duyuyorum. Geçen yıl 70 yaşlarında bir beyefendi beni telefonla aradı. Son kitabımı okuyup bitirdiğini, kitabı masanın üzerine koyup mutfakta yemek yapan eşinin yanına gittiğini, onu omuzlarından tutup kendisine çevirdiğini ve gözlerinin içine bakarak 45 yıllık evliliklerinde ilk defa “seni seviyorum” dediğini söyledi bana. Eşinin ne reaksiyon gösterdiğini sordum. “Çok şaşırdı yüzüme baktı kaldı, sandalyelerden birine çöküp ağlamaya başladı. Sonrada telefon açıp çocuklara anlattı olup biteni. Allah senden razı olsun, 70 yaşında gözümü, gönlümü açtın” dedi bana sesi titreyerek. O kadar sevindim, o kadar mutlu oldum ki…
Şimdi bu anımı Leo Buscaglia’nın çok sevdiğim ve defalarca paylaştığım bir hikayesine bağlıyorum. Bir gün Leo’nun ofisine 60 yaşlarında bir adam gelir. “Leo, benim eşim yaşamı boyunca benden kendisine kırmızı bir elbise almamı istedi. Her seferinde “hayır!” dedim. Şimdi karım öldü çok pişmanım. Ona hep istediği kırmızı elbiseyi giydirip toprağa vermek istiyorum, ne dersin? diye sorar. Leo öfkeyle yerinden fırlar ve “Defol” der adama “Defol ofisimden. Zavallı kadın hayattayken o kırmızı elbiseyi almadın da, ölünce mi aklına geldi?” der ve adamı ofisinden kovar.
İşte böyle sevgili hemcinslerim bu gün kadınlar için çok anlamlı bir gün. Sizin için de onlara emekleri ve fedakarlıkları için teşekkür etmek, sevginizi, zerafetinizi, duyarlılığınızı göstermek için bir fırsat. Birlikte sinemaya gidebilirsiniz, tiyatroya veya bir konsere gidebilirsiniz, yemeğe çıkabilirsiniz, çok beğendiği bir şeyi alıp sürpriz yapabilirsiniz. Bir buket veya bir tanecik bile olsa kırmızı bir gül alıp onu ne kadar sevdiğinizi söyleyebilirsiniz. Hatta kırmızı bir elbise bile alabilirsiniz, çok geç olmadan. Aslında her kadının kafasında yaşattığı kırmızı bir elbise vardır.
Şimdi gelelim sizlere sevgili kadınlar, sizler kutsal varlıklarsınız. Allah’ın o kadar güvenini kazanmışınız ki bebekler sizin vücudunuzda hayat buluyor, onları dünyaya sizler getiriyor, insan hayatını devam ettiriyorsunuz. Bundan güzel, bundan kutsal ne olabilir ki? En büyük emekçi sizlersiniz. Bütün hayatım boyunca yaşamımın rengi, yaşamımın en büyük nedeni oldunuz. Hayat sizlerle güzel.
İyi ki varsınız. Evet, iyi ki varsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder