9 Aralık 2015 Çarşamba
BİRBİRİNİZE CENNETİ VERİN
1988 yılında Memlekete döndük Kanada’dan, dünyalar güzeli eşim ve kucağında dünyalar güzeli üç aylık bir bebek, kızım Bahar’la.
Deliler gibi koşturduk. Hiç durmadık. Karı-koca adeta bir destan yazdık. İkimizde insanüstü çalıştık. Bilhassa canım karım hiç durmadı. Harikalar yarattık. Marmaris kasabasında. Sanat galerileri mi açmadık, butik restoranlar mı yapmadık, Marmaris çarşısını mı boyamadık, Hastaneyi mi dekora etmedik. Her yaptığımız uluslar arası beğeni kazandı. Bunu bütün Marmaris, bütün Marmarisliler bilirler.
Ben yoruldum, o güzel kadın yorulmadı. Ben oturdum, o güzel kadın oturmadı. Elleri su topladı yine durmadı. Bir defa olsun şikayet etmedi. Her şeyi beraber yaptık. Kazandığımız her kuruşu beraber kazandık.
Restoranlara giderdik ara sıra. Her hesabı ödediğim de. “Teşekkür ederim, Allah razı olsun” der ellerime sarılırdı o güzel kadın. Derdim ki neden teşekkür ediyorsun sevgilim, bu benim param değil ki beraber kazanıyoruz.
“Olsun canım” derdi “Sen düşünüp beni buralara getiriyorsun ya”. Sonra da “Ne güzel adamsın yav, sen” der, güler, güler sarılır öperdi beni.
Yeşil Gözlü Güzel Kadının önünde ben her zaman yerlere kadar eğilirim, eteklerini öper, “Kayseri deyimiyle ağzını yerim ben onun”
İşte böyle, “Böyle aşk da olur mu, böyle aşklar hala var mı” diye yazan güzel okuyucularım. Ne verirsen onu alıyorsun. Ne kadar seversen o kadar seviliyorsun. Can Yücel “Kadının melek olmasını istiyorsanız, ona cennetini vermelisiniz” diye yazmış. Ben de buna erkeğin melek olmasını istiyorsanız ona cennetini vermelisinizi ekliyorum. Birbirinizle işte o cenneti yaratabilirseniz, inanın öyle mutlu olacak, öyle güzel bir hayat yaşayacaksınız ki! Ayaklarınız yere değmeyecek, yılların nasıl geçtiğini fark etmeyecek, karşınıza çıkan her güçlüğün hakkından geleceksiniz inanın bana, daha doğrusu bize.
Son olarak dostlarım; Sonunda maalesef sevgililer arasında ki bir ölüm aslında iki ölüm getiriyor. Biri ölen, biri de yaşadığını zanneden, yani yürüyen, yemek yiyen, konuşan, oturan, kalkan, gülümsemeye, ümitsizce yeniden aşık olmaya çalışan ve soranlara iyi olduğunu söyleyen…
Ve kaybettiği o cenneti arayan, çok arayan, nasıl arayan…nasıl özleyen…
Diğeri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder