9 Aralık 2015 Çarşamba

VİDANIN SONU BENİM SONUM OLABİLİRDİ



Evet, sevgili dostlarım en sonunda bugün omzumda ki vidayı söke söke aldılar. Hayatımda hiç böyle bir acı yaşamamıştım.

Belki hatırlarsınız yaklaşık 70 gün önce salak gibi evimde merdivenlerden düşmüş, omzumu sakatlamış, 3 saat süren bir ameliyat geçirmiştim. Sonra deliler gibi antreman yaptım, kilometrelerce yüzdüm. Süründüm acı çektim. “Ya siz ya ben” dedim, ama kolumu da, omzumu da adam ettim. Bir tek omzumdaki vidanın alınması kalmıştı.

Böylece ben zavallı, kurbanlık koyun gibi ameliyat masasına tekrar yattım. Lokal anestezi ile bu lanet vidanın çıkarılmasına karar verildi. Bana en fazla 15 dakikada biter dendi.

Neyse birkaç acılı iğne yedik omuzdan sonra kolum uyuştu ve omzumdaki faaliyet başladı. Ben 15 dakika nasıl olsa geçer derken vidanın yeri ancak 20 dakika geçtikten sonra bulundu ve bu zaman zarfında iğnelerin uyuşturucu etkisi geçti.

Ve ben sayın seyirciler, o klimalı ameliyathanede ecel terleri dökerek 45 dakika süründüm, tam tabiriyle süründüm. Bir takım göremediğim aletlerle omzumun karıştırılmasını, tornavidayla kemiğimden vidanın sökülmesini bizzat hissettim.(Şu anda bunları yazarken hala hissediyorum ) Sonunda da çift dikiş attılar. Tam öldüm yani. Ama vidamı da onlara bırakmadım ben aldım.

Ben duygularımı paylaşırım ama acılarımı paylaşmayı sevmem. Bu yüzden ameliyata gittiğimi hiç kimseye söylememiştim. Sonunda Ameliyat bitti. Kalktım her tarafım titreyerek giyindim ve ameliyathaneden çıktım.

Ameliyathanenin önü endişeyle içerdeki hastalarını bekleyen hasta yakınlarıyla doluydu. O bekleyenleri görünce birden mahsunlaştım. O anda hissettiğim acı inanın içerde hissettiğim acıdan daha fazla geldi bana. Birden kendimi o kadar yalnız hissettim ki. Evet, aslında ben istememiştim kimsenin gelmesini, ama birden çok fazla geldi her şey işte.

İstemez miydim o güzel kadının beni kaygılı, sevgi dolu yemyeşil bakışlarıyla karşılamasını, beni öpmesini, bana sarılmasını, “çok canın acıdı mı sevgilim, iyi misin” diye sormasını ellerimi tutmasını, istemez miydim.Şımarmayı, nazlanmayı biraz, hatta mızmızlanmayı, çocuklaşmayı.

Boynumu büktüm ve arabama gittim.

Bunlar zor günler be dostlarım, inanın ki zor günler bunlar.

Başımdan geçenleri Sizlerle açık açık paylaşmamın sebebi sempatinizi kazanmak değil. Sadece sevdiklerinizin değerini bilin istiyorum. Hayat insana öyle bir tokat atıyor ki inanamıyorsunuz.

Allah sizi sevdiğinizden, sevdiğinizi sizden ayırmasın.

Çok yorulmuşum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder