30 Temmuz 2015 Perşembe

ACI MI HİÇBİRŞEY Mİ???



Yasemin’imi kaybettiğimde sanki artık bu dünyada değildim, sadece ağlıyordum. Çünkü sadece göz yaşlarım kalmıştı. Bütün sinirlerim eklemlerim uyuşmuştu. Kolumu kesseler kanım akmaz diye düşünüyordum. Kanımın damarlarımın iyice içine çekildiğini, damarlarımda donduğuna emindim sanki beni bir zehirli engerek ısırmış gibi.

Hastanelerde son bir buçuk sene veya 18 ay öyle yıpranmıştım ki, hala yaşadığıma bile inana sım gelmiyordu. Tükenmiştim yani. Sanki insanlıkla alakam kalmamıştı. Bir de sonunda sevgilimi yitirince kendimi tamamen dibe çökmüş gibi hissetmiş, ama bütün bunlara rağmen profesyonel bir tedaviyi, yatıştırıcıları, anti depresyon ilaçlarını reddetmiş, bir tane bile almamış, yutmamıştım. Ne kadar ısrar ederlerse etsinler, ne kadar baskı koyarlarsa koysunlar istememiştim, elim varmamıştı, gitmemişti.

“Ben” dedim “32 yıl sevgi ile yaşadım. Yeşil gözlü güzel kadın bana 32 yıl o ilahi sevgiyi sundu, bana bir cennet yarattı. Ben bu acıyı çekerim, çünkü o bunu hak etti. Onun acısı da sevgisi kadar kutsal, sevgisi kadar güzel. Ben o sizin çok önerdiğiniz, uyuşturucularla, kimyasallarla vücudumu doldurup bu evreyi yarı uyuyor yarı uyanık geçiremem. O bunu hak etmiyor. Ben bu acıyı çekerim, en küçük zerresini bile hissetmek istiyorum. Beni lütfen hiç zorlamayın, ama size zor geliyorsa buyurun, sizler ne isterseniz kullanabilirsiniz ama beni benim acımla yalnız bırakın” dedim.

Çok zor dakikalarım, saatlerim, günlerim aylarım oldu ama geri adım atmadım. Hala da kendime gelmiş değilim ama ne olursa olsun sonuna kadar bu acı ile yaşamaya kararlıyım.

Yeşil gözlü güzel kadın bu direnmeme saygı duydu, kulağıma fısıldayarak, ellerimi okşayarak, hatta neredeyse bazen çok yorulduğumda o güzelim parmaklarıyla bilgisayarımın harflerine basarak bana “Yasemin, bak yeşil yeşil” diye bir kitap ve sizlere hitaben yüze yakın yazı yazdırdı.

Eğer, tavsiye edildiği gibi ben o yatıştırıcıları, anti depresyon haplarını, o kimyasalları vücuduma doldursaydım, o ilaçlar kalbimin etrafına yalancı bir duvar örer, belki de yeşil gözlü kadın benim bu utanılacak davranışımı affetmez, beni tamamen terk eder, ne o kitap ne de o yazılar yazılırdı.

Ben iyiyim dostlarım. Bazı günler çok üzülüyor çok yoruluyorum ama iyiyim. Acılarımı da zevk edinmedim, merak etmeyin, endişelenmeyin. Bu böyle ne kadar devam eder, işte o yeşil gözlü güzel kadına bağlı. Ona o kadar inanıyor ve onu o kadar seviyorum ki, onun bana “Tamam sevgilim hadi toparlan, yeni bir hayata başlama zamanın geldi” diyeceğini günün geleceğini biliyorum ve bekliyorum.

Cünkü o beni, bana kıyamayacak kadar severdi, çok severdi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder