HAYAT DEVAM EDİYOR
"O kadar çok fedakarlık yaptım, O kadar çok şeyi içime attım, o kadar sevgi dağıttım ki, belki de bu yüzden yoruldum. Belki de bu yüzden beklentilerim var. Belki de bu yüzden alınıyorum. İnsanları kırıyorum, insanlara kırılıyorum, güceniyorum. Belki de bu yüzden sabrım kalmadı. Verdiklerimin birazını geri istiyorum, çok mu"? Diye sordu kendi kendine yaşlı adam. "Çok mu"? diye tekrarladı, gözleri daldı ve sustu.
Sonra, belki de bu yüzden diye konuşmasına devam etti. Bu defa konuşurken sağ elini alnına götürüp işaret parmağı ile alnında ki derin çizgileri kaşıdı. Bundan sonra ki söyledikleri, üzerine oturup sırtını dayadığı, koyu kahverengi boyalı, bankla kendi arasında kaldı.
Sonra ayağa kalktı. "Her kuşun eti yenmiyor" dedi, ne alakaysa.
Sonra sahil yolunda, kalabalığın arasında yürümeye başladı. Yanından vızır vızır geçen elektrikli bisiklet sürücülerine teker teker söğdü, içini boşalttı.
Hava mevsime göre sıcak ve güneşliydi ve de çok güzeldi.
Hiç farkında olmadı.
Cıvıl cıvıl çocukların, çocuk arabalarını gururla iten genç annelerin, her gün sayıları artan kara çarşaflıların, saman iskelesinde el ele çay içen aşıkların, sahilde balık avlayanların, budana budana kuşa döndürülmüş dev palmiyelerin, de farkında olmadı.
Ama yürüdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder