Beni hayatta tutan, o gözlerin, gülüşün, gamzelerin, sesinin tonu, sarılmaların, capkın çapkın bakışların, koluma girmelerin, ellerinin ellerimde terlemesi, bukle bukle saçların, vefan, fedakarlığın, sabrın, asaletin, hoşgörün, sanatın ve sayamayacağım o kadar özelliğin vardı ki sevgilim benim. Seninle yaşadım ben, hem çok güzel yaşadım. Şimdi hepsinin hasretiyle yaşıyorum. Sen ne kadar güzelsen hasretinde o kadar güzel.
Ben böyle yaşar giderim, ne kadar yaşayabilirsem yeşil gözlüm. Sen üzülme. Oralarda huzursuz olma rahat et.
Kimseye de ihtiyacım yok benim. Ne kimseleri sevmeye, ne de kimselerin beni sevmesine. Ben iyiyim, hala senin çay bardaklarına,kahve fincanlarına dokunamıyorum ama ev işlerine alıştım artık.
Ben iyiyim, iyiyim.
Zaten öyle veya böyle, hiç ayrılmadık ki biz.
İlk giden bekleyecekti, unutma olur mu?

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder