17 Mart 2016 Perşembe

BİTTİ ÇOCUKLUĞUM



“Beni hiç dinlemiyorsun Güven. Kaç kez söyledim sana şu saçının bağını bileğine takma diye. Sonra unutup gece kolunda takılı yatıyorsun. Bileğine kan oturmuş güzelim. Beni üzmek hoşuna mı gidiyor ? Bak söylüyorum başına iş açacaksın” Diye azarlardı güzel gözlüm beni. O yemyeşil gözlerini kocaman kocaman açarak gözlerimin taa içine bakarak azarlardı beni, kızardı bana. Bense suçüstü yakalanmış, afacan bir çocuk gibi gülerdim. “Birde marifet yapmış gibi gülüyorsun gül gül bakalım, bir gün kolunu kaybettiğinde de ben güleceğim” derdi. Ben gülmeye devam ederdim. Bana bakar bakar yüzü yavaş yavaş değişir, gülümsemeye başlar, gülümsemesini belli etmemek için sarılır, başını boynuma gömerdi. Bu defa kulağıma yumuşacık bir ses tonuyla “Yapma böyle sevgilim beni üzmek hoşuna mı gidiyor diye fısıldardı. Öyle kalırdık belli bir süre. Karım, kardeşim, en iyi dostum, arkadaşım, annem gibiydi kollarımın arasında tuttuğum bu güzel kadın, her şeyimdi benim o. Öyle mutlu olurdum ki. Onu hiç bırakmak istemez, saçlarının kokusunu içime çekerdim. Birden beni omuzlarımdan geri iter, gülümsemesini beceriksizce saklamaya çalışarak “Ben gülmüyorum ama” der ve gülmeye başlardı. Yine birbirimize sarılır gülerdik, gülerdik, çok gülerdik.

Artık saç bağımı hiç bileğime takmıyorum. Gülmüyorum, şımarmıyorum da.

Bitti çocukluğum.

Birden büyüdüm.

69 yaşındayım şimdi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder