17 Mart 2016 Perşembe

ŞEYTANLA HESAPLAŞMA



İnsan büyük bir kayıp yaşadığı zaman şeytanın tam kucağına düşüyor. Sevgiye şefkate en ihtiyaç duyduğuz günlerde şeytan büyük bir zevkle devreye giriyor, fırsat bu fırsat içine düştüğünüz bu aciz ve zayıf durumun şeytanca zevkini çıkarıyor. Kedi fareyle oynar gibi oynuyor sizinle. Acınız büyüdükçe şeytanın alanı daha da büyüyor, cirit atıyor adeta. Sonra İsyanlar,saçmalamalar başlıyor. İçki, hatta sigara kurtarıcı gibi giriyorlar hayatınıza. Belki de kumar bile devreye girebiliyor. ( Ben o kadar ileri gitmedim) Normalde hiç ilgi duymayacağınız şahıslara ilgi duymaya başlıyorsunuz ve akla mantığa uymayan beklentiler içine giriyorsunuz. Nereye bakacağınızı, nereye yöneleceğinizi, nasıl yaşayacağınızı, ne hissetmeniz gerektiğini kestiremiyorsunuz. Kafanız karmakarışık, kalakalıyorsunuz.

Uzun zaman alıyor artık şeytanı taşlamanın zamanı geldiğini anlamanız ve o taşları toplamanız.

Ama toplamaya başlıyorsunuz sonunda. Öyle bir zevkle topluyorsunuz ki o taşları ve toplarken öyle bir ifade oluşuyor ki yüzünüzde, şeytanı bile korkutuyorsunuz.

Ve hayat devam ediyor, daha doğrusu devam etmeye başlıyor.

(En hasta halinde bile sevgilim en az bu kadar güzeldi. O lanet hastalık her şeyi yaptı ama onu çirkinleştiremedi acizleştiremedi)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder