17 Mart 2016 Perşembe

ÖZLEM VE HASRET



Özlem enterasan bir kelimedir. Merhametlidir, duygu doludur, güzeldir, sihirlidir, sevimlidir, zaman zaman acımasızdır, bazen insanı hayata bağlar, bazen insanı hayattan soğutur, bazen de göklere de çıkarır, üzer de bazen. Hani “Onunla da olmuyor, onsuzda olmuyor” diye yakınırız ya, işte öyle bir kelimedir, öyle bir duygudur özlem.

Gavur ellerinde yaşar memleketinizi özlersiniz. O masmavi denizi, pırıl pırıl gökyüzünü, kekik, ada çayı kokularını, oğul otlarını, kır çiçeklerini, baharda rengarenk açan badem ağaçlarını, asırlık zeytinlikleri, düzensiz dükkanları, baharat kokularını, ezan seslerini, horozları, mahalle bakkallarını, sabırsızlıkları, akrabaları, sevdiklerinizi, hatta sevmediklerinizi, eski dostlarınızı, ilk aşkınızı, ilk okulunuzu, orta okulunuzu, lisenizi, lise arkadaşlarınızı, hocalarınızı,üniversitenizi hiç önem vermediğiniz, hiç fark etmediğiniz şeyleri bile özlersiniz, öyle bir özlersiniz ki.

Evden uzak olursunuz, uzun iş seyahatlerine çıkmanız gerekir. Çocuğunuzu özlersiniz, doğumunu, ilk gülümsemesini, ilk çıkardığı sesi, size baba demesini, emeklemesini yürümesini, arkanızdan koşmaya başlamasını, eve döndüğünüzde size sarılmasını, evden ayrıldığınızda ağlamasını, hatırladıkça özler, özledikçe hatırlarsınız.

Ama birde severseniz, deliler gibi aşık olur, sevdiğinizi kaybederseniz, işte o zaman özlem yetmez. Hasret, aşılması imkansız bir dağ, önünde savrulacağınız bir rüzgar gibi karşınıza dikilir. “Seni seviyorumları, bir şey istermisin sevgilimleri, günaydınları, iyi geceleri", sıcacık el tutuşmalarını, sarılmaları, duygu dolu öpücükleri, sevgiyi, aşkı, sevgi dolu bakışları hatırlar, iliklerinize kadar hisseder, cayır cayır yanar, kahrolursunuz. Gözlerinizde ki o ümitsiz bakış, göz altlarına yerleşen morluklar, siyahlıklar, alında ki derin çizgiler, midede ki beton kitle, yanaklardaki çukurlar, omuzlardaki çöküş, göğsünüze bir girip bir kaybolan o sinsi ağrıya hasret denir işte.

Günün 24 saati, haftanın 7, ayın 30, yılın 365 günü birlikte yaşarsınız hasretinizle. Özlemi de özlemeyi de özlersiniz.

Hasretin acıması yoktur, dini imanı da yoktur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder