17 Mart 2016 Perşembe

GÖZLERİ YAPRAK YEŞİLİM

Bakın sizlere dün bir yazı yazdım. Bencilliğin kabalığın ne kadar çirkin hatta iğrenç olabileceğini anlatmaya çalıştım. Allahtan dünyada birlikte olduğu, hayatını paylaştığı kadınına değer veren, hakikaten seven, duygulu, altın kalpli, merhametli erkeklerde var.
Bu yazıyı ve şiiri Boğaziçi Üniversitesinde prof. olarak görev yapan, gerek beni gerekse Yasemin’i Kanada’daki günlerimizden tanıyan çok sevdiğim arkadaşım Esin akalın göndermiş. Yasemin’i kaybettiğimi duyunca” Ben Güzel Yasemin’i Kanada’ya gelin getirdiğini hatırlıyorum Güvenciğim” deyip ağlamıştı asil arkadaşım. İşte bakın güzel bir aşk yaşayan sadece ben değilim dünyada.

GÖZLERİ YAPRAK YEŞİLİM

Haydar Ali Bey’in en dikkat çekici özelliği, benzersiz divan şiiri birikimi ve şairliğidir. 10 yıl önce kaybettiği eşi Prof. Dr. Meserret Diriöz’le birlikte ömürlerini birbirlerine ve eski Türk edebiyatına vakfetmişler; 60 yılı aşan sevdalarını divanların gölgesinde yaşamayı tercih etmişlerdir.
Onları birlikte görebilen öğrencilerinden biri olamadım. Meserret Hanım’ın vefatından sonra tanıdığımda, Haydar Ali Bey 80 yaşını aşmış bulunuyordu. Fakat eşinin adı anıldıkça gözlerinde gördüğüm aşkı ve parıltıyı hala unutamıyorum. Meserret Hanım’dan bahsederken belirgin biçimde heyecanlanıyor, sesi titriyordu; özlemi ve hüznü buğulu gözlerinin ardında açıkça görülebiliyordu. Gerçek olamayacak kadar asil ve samimi böylesi bir sevdaya daha önce şahit olup olmadığımı düşünmüş ve benzerlerine yalnız divanlarda rastladığımı fark etmiştim.
Haydar Ali Bey’in mürettep bir Divançe görünümündeki şiirleri arasında çok özel bir gazel bulunuyor. “SEVGİLİ MESERRETİM’E” başlığını taşıyan bu şiirin altına da şu not düşülmüş: “ İstanbul, 30 Mayıs 2005. Vefatından bir gece önce irticalen yazıldı. Son beyit, sonradan ilave edildi.” Gerçekten de gazelin ilk altı beyti, 82 yaşındaki bir adamın, hemen yan odada yatan ve son nefesini vermek üzere olan 60 yıllık hayat arkadaşına, korku ve ümit arasında sıkışmış çaresiz yakarışlarını; son beyit ise kaybın acısını anlatıyor. Adeta bir avuç kor hükmündeki 4. beyte de özellikle dikkat etmenizi öneririm. Bu vesile ile Meserret Hanım’a bir kez daha rahmet diliyor; Haydar Ali Diriöz Hocama da sağlık ve afiyetler temenni ediyorum.

Ey gözleri yaprak yeşilim kesme ‘itâbı
Billâh ölürüm dizlerimin kalmadı tâbı

Dur gitme koyup bîkes ü bîçâre bu yerde
Hâtırla geçen günleri eyyâm-ı şebâbı

Altmış seneden fazla beraberdik efendim
Birden bırakıp gitmek olur mu bu türâbı

Sık dişlerini bekle biraz ben de seninle
Gelmek dilerim ben ödeyim cümle hesâbı

Hâtırla ne yapdıksa beraberdi seninle
Yazmışdı yazan aynı günâh ile sevâbı

“Birlikde okurduk yine birlikde beraber
Hatm eyleyelim gel şu gam-âlûde kitâbı”

Heyhât beni dinlemedin uçdun elimden
Ey gözleri yaprak yeşilim verdin ‘azâbı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder