17 Mart 2016 Perşembe

TERCİH SİZİN

Üzmeyin, kırmayın, kıymet bilin. Hayatta geri dönüşü olmayan ayrılıklar var unutmayın. Yaşanacak büyük acılar var aklınızda olsun. Deli gibi yaşamayı öğrenin. Deliler hasta olmazlar, soğuk bile almazlar ve her gün ölmezler.

TERCİH SİZİN

Birlikteliğinizde bir şeylerden süphelenip, bir şeyleri sorgulamaya başladığınız zaman, sevginin yavaş yavaş avuç içlerinizden kaydığını, kalbinizde çatlaklar oluştuğunu fark etmeye başlarsınız. “Kimdi o? Kiminle konuşuyordun telefonda? Kime mesaj cekiyordun? O herif sana niye öyle baktı? Gözlerin her yerde maşallah nereye bakıyordun? Neredeydin bu saate kadar? Beni sen salak mı sanıyorsun” gibi seviyesiz sorular başladı mı bütün enerjiniz tükenir, huzur denen bir şey kalmaz hayatınızda. Birde bunların olmadığı, bunlara yer vermediğiniz bir birliktelik bir evlilik düşünün, paylaşacağınız sevgiyi yaşayacağınız huzuru düşünün. İşte size Cennet ve cehennem. Cennet te sizsiniz cehennem de.

Biz Yasemin’le tam 32 yıl evli kaldık ve yemin ederim bir defa olsun ne birbirimize böyle sorular sorduk, ne de süphelendik birbirimizden. Biz iki kişi değildik ki, bir kişiydik. Bizim iki kalbimiz yoktu ki bir tane vardı. Biz kavgaya, döğüşe, kıskançlığa, kabalığa harcayacağımız enerjiyi, birbirimizi sevmeye, güzel şeyler yaratmaya, dünyayı güzelleştirmeye harcadık.

Çok sevdiğim bir hanım okuyucum” Elele olmadığınız bir anı hatırlamıyorum. Bize aşkı öğrettiniz” diye yazmış, sağolsun. Evet, biz Marmaris’e ve Marmarislilere örnek olmaya, çalıştık. Ama bunun için özel bir çaba harcamadık. Marmarisliler bizi olduğumuz gibi gördüler. Yalnız aşkı öğretmeye çalışmadık, o kadar güzel mekanlar yaratık ki, sanat galerileri, mağazalar, butik restoranlar, şahane bir ev. Bütün yapıtlarımız litaratüre girdi. Gazetelere, magazinlere çıktı. Televizyonlarda yayınlandı. Dünyaya tanındık. Restoranımız da son üç yılda 128 kişi birbirine evlenme teklif etti ve her cevap ”Evet” çıktı, inanabiliyormusunuz. O kadar güzel, o kadar sevgi dolu, ruh dolu bir mekan yaratmıştık ki sevdiğimle. Yetmedi, Marmaris çarşısını boyadık. Yetmedi, Marmaris hastanesini dekora ettik. Yetmedi bize fikir almak için gelen insanları yönlendirdik, mekanlarına gittik onlara yardım ettik. İşte biz saçma sapan nedenlerle birbirimizi yıpratacağımıza sevmeyi ve inanmayı tercih ettik. Ortaya böyle güzellikler çıktı.

Sizlerle 16 aydır yazılarımı paylaşmamın sebebi sizleri üzmek değil. Bütün amacım Yasemin’imle seçtiğimiz ve inandığımız yaşamı sizlerle paylaşmak, sevgi, huzur, inanç dolu bir birlikteliğin sizleri nerelere taşıyacağını, aksi bir ilişkinin sizlerden neler alıp götüreceğini anlatmak, anlatmaya çalışmak.

Şuna lütfen inanın, cehennem, huzursuzluk, şüphe, kıskançlık, iki yüzlülük, yalan ve şeytan elele çalışırlar. Bu tuzağa düştüğünüzde beyniniz uyuşmaya isyan etmeye başlar. Yatarsınız uyuyamazsınız. Uyursunuz, sorgulamalarınız rüyalarınızda devam eder. Bu fırtınadan önce gökyüzündeki bulutların yavaş yavaş şekil değiştirmesine, ön rüzgarların insanın yüzüne çarpmasına benzer. Fırtına “Aha geldim, aha geliyorum” der. Ya bir önlem alır, bir şeyler yaparsınız, ya da parçalanır gidersiniz.

Demek ki 69 yaşında kaderde “Aşkı öğreten adam” diye tanınmak da varmış.

Hayırlısı!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder