17 Mart 2016 Perşembe

HİÇ FARK ETMEMİŞTİM


Dün Cuma namazına gittim. O kadar güzel bir gündü ki. Baharı kıskandıracak bir güneş, pırıl pırıl çiçekler her tarafta. Deniz dersen bir harikaydı.

Cami kalabalıktı her zamanki gibi. İçerisinde yer yoktu. Zaten içeride namaz kılmak gelmedi içimden. Yüzlerce ayakkabının üstünden atlayarak, odalardan birinden bir hasır aldım ve dışarıda güneşli bir köşeye serdim. Sonra başkaları da geldiler, yanımda saf tuttular. Kuş cıvıltıları içinde hep beraber namazımızı kıldık.

Namaz sonrası ellerimi açtım dua etmek için. Birden kalakaldım. Çünkü dua edeceğim hiçbir şeyim yoktu. Ellerim bana ben ellerime baktım, kafam durmuştu sanki.

Sonra öfkemi sitem mi anlayamadığım bir duygu doldurdu kalbimi. “Ben sana küsüm dedim. Sen en sevdiğimi elimden aldın. Ama bak sonunda yine sana geldim ben. Senelerce sana dua ettim. Şükrettim, bana böyle bir melek eş, böyle bir kız çocuğu, böyle bir hayat yaşamayı nasip ettiğin için. Senelerce yalvardım ne olur bizi birbirimizden ayırma diye. Sonra Yasemin hastalandı. Hep önünde diz çöktüm. Ne olur sevgilimi iyileştir, ona kıyma, o senin dünyanı güzelleştiriyor sadece ben değil, senin dünyanın ihtiyacı var ona dedim. Sonra Yasemin’in durumu kötüleşince, yine sana geldim yalvardım ağladım. Allah’ım dedim. Böyle güzel, özene bezene yarattığın bu kuluna nasıl kıyıyorsun? Ben senin bir kulun olarak dayanamıyorum. Sen onu yarattın. Sen nasıl dayanıyorsun? Verdiklerini neden geri alıyorsun. O sana ne yaptı ki, bunları hak edecek, ne yaptı ki?

Dualarım hiçbir yere varmadı. Bak artık dua edecek de, yaşayacakta bir nedenim kalmadı. Bak ellerimi sana açıyorum ama söyleyecek, isteyecek bir şeyim yok artık. Ben sana küsüm ama bak yinede geldim. Ama, neden geldiğimi, ne söyleyeceğimi, ne istediğimi bilmiyorum artık.

Birden kolumda yumuşacık bir temas hissettim. Baktım tam yanımda namaz kılan kara yağız temiz yüzlü çocuk. Utana utana “Abi iyi misin” diye sordu. “Çok ağlıyorsunda”

Hiç fark etmemiştim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder