23 Eylül 2016 Cuma

Bahçemize bahar geldi ve Yasemin'in ağaçları çiçek açtılar, öyle güzeller ki. Bu yazımı 15 ay önce paylaştım ve çok yakında çıkacak( Artık günleri sayıyorum) Yasemin&Güven Blok Yazıları kitabımda yer alıyor. Yasemin'in o güzel ağaçlarını açmış görünce dayanamadım. tekrar sizlerle paylaşıyorum.
SENİ SEVİYORUM
Marmaris'te turizm sezonu ilk baharın sonlarına doğru start alır. Temizlik başlar. Duvarlar boyanır, bütün kış yalnız ve hüzün içerisinde kendi başlarına terk edilmiş mekanlar canlanmaya başlarlar. Nalbur dükkanları dolar boşalır, aman sezona yetişsin de ne olursa olsun kafasıyla yarım kalan binalar mucizevi bir şekilde bitirilir, sonra da çiçeklendirme başlar.
Eşim Yasemin ve ben de bu sırayı takip ettiğimizden hem Marmaris Netsel Marinada ki mağazamızı hem de İçmelerde ki lokantamız Mona Titti'iyi çieklendirmek için çiçekçilere çok giderdik.
Yine böyle bir sezon başı gittiğimiz çiçekçide almak istediğimiz çiçekleri aldıktan sonra, iki adet orta boy, birisi bembeyaz çiçekler açmış diğeri pembemsi mor çiçekler açmış iki ağaç dikkatini çekti sevgili eşimin.
''Bak sevgilim'' dedi. ''Şu ağaçlar ne kadar güzel açmışlar. Bizim 500 metre kare bahçemiz var, biz hiç böyle bahar da güzel çiçekler açan ağaçlar dikmedik, şunların güzelliklerine bak. Keşke bizimde böyle ağaçlarımız olsaydı, ne kadar güzeller''
Aldıklarımızın parasını ödedik ve Marinada ki mağazamıza geldik. Ben Yasemin'i mağazada bıraktım çiçekçiye geri döndüm, iki ağacıda satın aldım ve bahçemizin en güzel yerlerine diktim. Sonra ortası boş üçken şeklinde kırmızı balonlar aldım ağaçların dallarından astım. Sonra da her balona bir kart iliştirdim ve üstlerine "Seni çok seviyorum" yazdım, bıraktım.
O gün akşam karanlığında geldiğimiz için Yasemin bahçedeki ağaçları fark etmedi.Sabah erkenden uyandım ve balkonumuzda güzel bir kahvaltı hazırladım, sürpriz.. Sonra Yasemin'i uyandırdım.
Yüzünde o her zaman ki güzel gülümsemesiyle balkona çıktı ve birden ağaçları fark etti..Arkası bana dönük bayağı bir süre öylece durdu. Sonra o güzelim yemyeşil gözleri gülerek bana döndü, bu arada gözlerinden şıpır şıpır yaşlar aktığını fark ettim. Hem gülüyor hem ağlıyordu. Hani bir taraftan güneş açar bir taraftan yağmur yağar ya.İşte aynı öyle. Böyle birbirimize bir müddet baktık, sonra bana doğru yürüdü , sımsıkı sarıldı ve ''Sağ ol canım, çok teşekkür ederim, seni çok seviyorum, sen bir tanesin" diyerek ve bunları defalarca tekrarlayarak, öptü, öptü defalarca öptü beni.İşte böyle bahar kokan bahçemizde yeni ağaçlarımıza bakıp birbirimizin kalp atışlarını dinleyerek, yüzme havuzumuzun parıltılarını seyrederek, kuş sesleri arasında sarıldık sarıldık.
Dostlarım, bu anları, bu sözcükleri, bu gülümsemeleri bu göz yaşlarını ne parayla ne malla ne mülkle alamazsınız. Sadece sevdiklerinizi dinleyerek, onların nelere ilgi duyduklarını fark ederek, daha doğrusu onların sizin hayatınızda ki önemini hissederek yakalayabilirsiniz mutluluğu inanın bana. Onları ne kadar mutlu ederseniz, o mutluluk katlanarak size geri dönecektir, buna inanın yeter.
Mutlu olmak, mutlu etmek için sevgililer gününü, özel günleri beklemeyin. Klişe olmaktan kendinizi kurtarın olur mu?
Hepsi bu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder