PAMUK İPLİĞİ
Otuz yaşına girdiğimde öyle bir sene, öyle bir depresyon yaşadım ki tahmin bile edemezsiniz. Kanada da yaşıyordum. 10 senedir Türkiye’den, bütün akrabalarımdan arkadaşlarımdan, sevdiklerimden uzaktaydım. Birde üstüne üstlük okuldan mezun olmuş ve 4 yıllık kız arkadaşımdan ayrılmıştım. Yani her şey üst üste gelmişti.
İşte böyle “ne olursa olsun anasını satayım” ruh haliyle Volkswagen arabama atlayıp kışın en şiddetli zamanında 2500 kilometre sürecek bir yolculuğa çıktım. İnanın bu sanki bir intihar girişimiydi. Otuz yaşına girmem, birden doldurduğum formların yaş bölümüne yaşımı yazarken 3 ile başlamam beni o kadar etkilemiş, o kadar korkutmuştu ki. Sonunda ümitlerim boşa çıktı. önce Allah sonra meleklerim beni korudu, bana kıyamadılar demek ki. Yaşadım.
40 ıncı yaş günümü Kanada’da ki bahçesinde ceylanların gezindiği, rüya gibi evimizde Güzel eşim ve 40 arkadaşımla kutladım. Evimizin arkasında çapı en az 5 metreyi bulan bir ateş yaktık. Toronto’dan gelen Yunanlı, Ekvatorlu, müzisyen arkadaşlarım ve benim müzik gurubum “ The Orient Express” ile sabaha kadar müzik yaptık şarkılar söyledik, içtik dans ettik. Ve eğlencemizin zirvesinde Yasemin yüzünde mahçup bir ifadeyle kulağıma eğilip bir bebeğimiz olacağını fısıldadı. Herhalde o gece hayatımın en mutlu gecesiydi.
50 inci yaş günümü Marmaris’te yat limanına açtığımız eşi benzeri olmayan Mona Titti Restoranımızın önünde kutladık. Alman denizcilerin ve yelkencilerin oluşturduğu bir New Orleans tarzı caz müziği orkestrası sabaha kadar müzik yaptı ve neredeyse bütün Marmaris limanda saatlerce dans etti.
60 ıncı yaş günümü bu defa İçmeler’e villamızın altına taşıdığımız ve İsmi yine Mona Titti olan yeni restoranımızda yaptık. Sevgilim bana kocaman iki meme şeklinde bir pasta yaptırmıştı. Lokanta dolusu yerli yabancı misafirlerle çok eğlendik. Marmaris televizyonu bütün geceyi filme aldı ve ertesi gün Marmarislilerle paylaştı.
70 inci yaş günümü sizlerle paylaştım. Hislerim karmakarışık. 7 rakamı insanı ürkütüyor niye yalan söyleyeyim. Aslında hepimiz hayata pamuk ipliği ile bağlıyız. Ama işte yaş ilerledikçe isteseniz de istemeseniz de o pamuk ipliğinin artık bayağı inceldiğini hissediyorsunuz. Ne zaman “eh artık 70 yaşına da geldik” deseniz hemen etrafınızdakiler “daha neler siz aslan gibisiniz, karizmasınız, yaşınızı hiç göstermiyorsunuz” deseler de ipin iyice inceldiğini hepimiz biliyoruz. Ne yapalım danışıklı döğüş yani.
Hepinizi çok seviyorum. Bana gönderdiğiniz duygu dolu, zarif mesajlarınız için çok teşekkür ederim.
Sizler güzel insanlarsınız, hep güzel kalın, güzel yaşayın, olur mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder