ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE
“Senin başın öyle iyi olmadı. Kaldır bakalım başını, şu yastığı biraz düzelteyim. Hah şimdi daha iyi oldu değil mi güzelim. Üstünü de örtelim rahat bir uyku çek. Yorgun gözüküyorsun” deyip dudaklarından öpen, sonra da “Aaaaa, uyandın mı hayatım, bak ne güzel olmuşun ne kadar dinlenmiş yüzün, deyip güler yüzünde gülücüklerle, saçlarını okşayıp dudaklarına yine bir öpücük konduran, “Şimdi artık birlikte bir kahve içeriz değil mi canım diye soran bir eşin, sevgilin, kadının varsa, Cenneti başka yerde arama. Haddini bil, şansını zorlama.
Tap o kadına lan tap o kadına, elinin, başının üstünde tut. Kalbinin içine sok, ağzını ye onun sen. Secde et sen onun önünde, secde et.
Biliyormusunuz aslında dünya böyle bir kadın, böyle bir erkek arayan yalnızlarla dolu. Ah birde şu egolarından vazgeçseler, ah bir de şu egolarından vazgeçseler. Burunlarından kıl aldırsalar. Şeytanın nereler de gizlendiğini bir bilseler, bir bilebilseler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder