KİTAP BASILDI GELDİ
Mayıs 24, 70 yaşına giriyorum. Nasip olursa. Burcum ikizler, boyum 1.80, kilom 90, göbeğim yok gibi. Yani biraz var. Bazen kayboluyor, bazen geri geliyor. Her gün spor yaparım. Yani 70 göstermiyorum. Eh 69 falan hala, meraklısına!
Tam 18 aydır sizlere yazılar yazıyor, sizlerle yazılarımı paylaşıyorum. 70 yaşında bir insan ne ister? Şöhret olmak mı? Para kazanıp köşeyi dönmek mi? Hayır, çok çok hayır.
70 yaşında bir insan anlaşılmak ister, paylaşmak ister, dinlenmek ister, okunmak ister, 70 yılını boşuna harcamadığına inanmak ister, adam yerine konmak ister. 70 yaşından sonra gelen şöhret veya para insana sadece yük olur, eziyet olur. Arka da bırakacakları artar. Daha fazla kaygı, daha fazla üzüntü olur. Gidenler giderken bir şey alabiliyorlar mı yanlarına? O güzel insan Mustafa Koç işte, ne götürebildi ki.
Demek istediğim şu; ben kitaplarımı şöhret olmak veya köşeyi dönmek için yazmıyorum. İnandığım için, sizlere bir şeyler verebilmek için, bire bir yaşanmış hayatımdan kesitler paylaşıyorum sizlerle. Hayatta insanın başına neler gelebileceğini anlatmaya çalışıyorum. Sizleri bir şekilde uyarmaya tabir caizse uyandırmaya uğraşıyorum, bir şeyler öğretmeye çalışıyorum giderayak.
Yeni kitabımda 120 adet yazım var. Total 400 sayfa. Bu yazdıklarımın sadece yarısı. 400 sayfa daha ilave ederseniz 800 sayfa, yani her ay en az 50 sayfa yazmışım. Yazdıklarımı kitap haline getirebilmek, düzenlemek için 400 sayfayı 20 defa okumuş düzeltmişim. Yani 8000 sayfa okumam icap etmiş. Bu, uzun saatler, uykusuz geceler, sabahlamalar, sigaralar, şişe şişe kırmızı şaraplar demek biliyorsunuz.
Şimdi kitap basıldı. Sizin tek yapacağınız bu kitabı almak. Hepsi bu yani. Daha önce de yazdığım gibi hayatımda ne ısrarcı oldum ne de ısrarcıları sevdim. Israr etmiyorum. Ama bu kitabı alıp sonuna kadar okursanız hayata bakışınızın değişeceğini, gözlerinizi kendi üzerinize çevireceğinizi, ilişkinize, eşinize, sevgilinize karşı davranışlarınızı iyi yönde etkileyeceğini, aşkın ne olduğunu, aşık olmanın güzelliğini hissedeceğinizi biliyorum, hem çok iyi biliyorum.
Dediğim gibi 120 yazım var bu kitabın içinde, yüzden fazlada resim var. Hepsini bir defada okumak zorunda değilsiniz. Bir roman olmadığından süreklilik yok. Mesela 5 yazı okur bırakırsınız, sonra devam edersiniz ne zaman vaktiniz veya gönlünüz olursa okumaya devam etmek size kalmış. Yani bir okuma, bitirme baskısı hissetmeyeceksiniz.
Başka ilave edeceğim bir şey yok. Zamanı gelince, kitabı bulabileceğiniz adresleri paylaşacağım. Bir daha da ”Aman alın veya almayın” yazmayacağımdan emin olabilirsiniz. Ben üstüme düşeni yaptım, verdiğim sözü de tuttum.
Romen vatandaşlarımın dediği gibi; “Bundan sonra çok da tın, çok da fifi” yani!
Şimdilik sevgiler diyorum.
Yorulmuşum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder