KIRMIZI ELBİSE
Genç, orta yaşlı, orta yaşlıdan biraz daha yaşlı anne babalar girin bakın çocuklarınızın face book sayfasına, neler neler göreceksiniz. Boy boy resimler, çeşitli yazılar, dünyanın dört bir yanından gelen gelen mesajlar, arkadaş sevgili fotoğrafları, müzikler, videolar, komik sözler, derin sözler, ayıp sözler, haberler, kutlamalar, oyunlar, capsler, gifler, laf geçirmeler, dokundurmalar, dürtmeler, neler neler.
Neyi görmeyeceksiniz biliyor musunuz? Kendinizi. Çünkü siz hep oradasınız ya…, çocuklarınızın hayatında sizler demir başsınız ya... Anneler, babalar gününde birkaç nezaketen yazılmış mesaj veya yaş gününüzde veya evlenme yıldönümünüzde adet yerini bulsun diye neredeyse “ ben zoraki yazılmış bir mesajım” diye bağıran mesajlar haricinde sizler hakkında maalesef başka bir şey bulamayacaksınız. Bu annemle babam, bu annem babam ve ben, bu annemle babamın evlilik fotoğrafları, bu ilk arabamız fotoğrafları olmayacak. Dedim ya siz demir başsınız ya… Nasıl olsa varsınız ya…, Oradasınız ya…
Ne zaman yazacaklar, ne zaman fotoğrafınızı koyacaklar biliyor musunuz? Sizler hastane yatağında kolunuzda serum takılı, göğsünüzde kablolarla yatarken. Babamı hastaneye yatırdık veya annem yoğun bakımda lütfen dua edin, gibi. Veya “canım babam iki yıl oldu seni kaybedeli, çok özlüyoruz.” Veya “canım annem mekanın cennet olsun, boşluğun bir türlü dolmuyor”… gibi.
Benim genç okurlarım bu yazımı okurken bana kızdığınızı, gönül koyduğunuzu hissediyorum. Şimdi sizlerle Leo Buscaglia’nın bir öyküsünü paylaşacağım.
Bir gün Leo’nun ofisine 60 yaşlarında, elinde kırmızı bir elbise tutan biri girer. “Leo” der. “Eşim hayatı boyunca benden bir kırmızı elbise almamı istedi. Her seferinde reddettim. Şimdi eşim öldü. Çok pişmanım. Bu kırmızı elbiseyi ona giydirip gömmek istiyorum ne dersin? Leo öfkeyle ayağa fırlar “ defol ofisimden pis herif ” diye bağırır. “Kadıncağız senden bütün hayatı boyunca kırmızı bir elbise istemiş almamışsın da ölünce mi aklına geldi? Neye yarar, kime faydası var şimdi? Defol ofisimden” der ve kovar adamı.
Yaa benim facebook dostlarım;Kızsanız da gönül koysanız da bu yazıyı yazmak zorunda hissettim kendimi. Sizi dünyaya getiren, her ne olursa olsun arkanızda duran, kaç yaşında olursanız ve ne yaparsanız yapın sizden vazgeçmeyen, affeden ve sizleri hakikaten seven insanlara ara sırada da olsa yer verin,facebook sayfanızda. Hatırlayın, hatırlarını alın onların. Belli etmeseler de o güzel insanların hepsinin içinde bir kırmızı elbise isteği vardır.
Yani o kırmızı elbiseyi alın ve giydirin hala vakit varken. Yoksa hayatınız boyunca elinizde kalır o elbise. Koyacak yer bulamazsınız. Bir başkasına giydirmek de içinizden gelmez. Çoook üzülürsünüz çok!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder