5 Ağustos 2017 Cumartesi

AŞKLAR DA, EVLİLİKLER DE BİRAZ BÖYLEDİR İŞTE!...
Denizcilik zor meslektir ama heyecanlı ve zevklidir. Merhum , büyük denizci Sadun Boro’nun dediği gibi bir defa insanın kıçına deniz suyu kaçınca bir daha denizden ayrılamaz.
Denizcilikte en zor işlerin başında demir atmak gelir. Çünkü teknenin ve içindekilerin emniyeti sağlam yere demir atmaya ve o demirin tutmasına bağlıdır.
Gerektiğinde veya yorulduğunuzda demir atacak emniyetli ve güzel bir yer ararsınız, bulursunuz da. Kuytu, güzel, denizi pırıl pırıl, çevresi çam ağaçları, günlük ağaçları, renk renk zakkum çiçekleriyle dolu çok şirin bir koy bulursunuz.. Sevinirsiniz, sanki dünyalar sizin olur. “Yorgunluğuma değdi” dersiniz.
Heyecanlanır, demirinizi atarsınız, tutmaz. Çeker bir daha atarsınız yine tutmaz. Teknenin motorunu çalıştırır biraz ileri geri yaparsınız, tekrar demir atarsınız yine demir tutmaz. Yer değiştirirsiniz, inat edersiniz, kan ter içinde kalırsınız. Ama ne kadar ter dökerseniz dökün, ne kadar inat ederseniz edin, o demir tutmaz. Her şey çok güzeldir ama zemin demir atmaya müsait değildir, yumuşaktır, kaygandır, çamurdur, güvenemezsiniz.
İstemeye istemeye motorunuzu çalıştırır çeker gidersiniz. Başka bir koy ararsınız demirinizi atmak için. Başka bir koy bulursunuz, attığınız demir bu defa tutar. Ama aklınız o bütün çabanıza rağmen bir türlü demir tutturamadığınız koyda kalır.
Ara sıra acaba bir daha denese miydim diye düşündüğünüz olur. Sonra aradan zaman geçer, öyle güzel koylar karşınıza çıkar ki unutur gidersiniz.
Aşklar da, evlilikler de, boşanmalar da, ayrılmalar da biraz böyledir işte

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder