5 Ağustos 2017 Cumartesi

BAYRAM GELMİŞ NEYİME
Dün gece müthiş temizlik planları yaptım. Malum bayram geliyor ya! Ben de daha arife gecesinde bir heves, bir heves.( Buna bir nevi utanma duygusu da diyebilirsiniz). Sanki bütün Marmaris evimi ziyaret edecek, benimle bayramlaşacak. Birden bu enerji, bu karşı koyulmaz heyecan nereden geldiyse, yatağa yattım, uyuyabilirsen uyu. Planlar yapıyorum, nereden başlayacağımı düşünüyorum. Bir türlü karar veremiyorum. Ev o kadar karışık ve kirli ki. 450 Metre kare dile kolay temizleyebilirsen temizle.
Dedim ya uyku tutmadı. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Bu biraz Merhum Aziz Nesin’in bir öyküsüne benzedi. Adam eski, külüstür arabasını tamire götürüyor, “Bu araba çalışmıyor bozuldu” diyor. Usta kaputu açıyor biraz inceliyor, bir sigara yakıyor, derin bir nefes çekiyor, dönüyor adama bakıyor “ Ulan bunun sağlam yeri yok ki bozuk yerini bulayım” diyor. Bizim mekan da aynı öyle işte. Temiz yeri yok ki nereden başlayacağını bilemiyor insan.
Neyse önce elektrikli süpürge ile şöyle bir başlamaya karar verdim. Spor kıyafetlerimi giydim. Süpürgeyi itinayla dolaptan çıkardım. Borularını taktım. Salondan başladım. Uğraşıyorum, uğraşıyorum hiçbir şey olduğu yok. Her şey olduğu gibi duruyor. Kapağı açtım torba dolmuş. Birden hatırladım bu süpürge en az 2 yıldır kullanılmıyor, yani torbanın içindeki toz ve en az 2 yaşında. Beton gibi olmuş. Torbayı çıkardım attım. Aradım aradım yedek torbaları buldum. Bir tane çıkardım paketten takabilirsen tak. Lan diyorum çıkarırken nasıl takıldığına baksana. Yemin ediyorum yarım saat uğraştım. Sonunda bir mucize oldu, kendi kendine takıldı. En fazla ben hayret ettim. Ah canım meleklerim yerim sizleri ben.
Yatak odasına geçtim. Yatağın kenarlarını yerleri süpürüyorum. İçimde şeytan ve meleklerimin mücadelesi başladı. Şeytan diyor ki “Sakın yatağı kaldırıp altını süpürme. Yatağın altını kim görecek, belini ağrıtırsın yavrucuğum. Melekler; “ Yatağı altını almadan olmaz, toz dolmuş, gece nefes alamazsın. Meleklerimi dinledim. Yatağın altını temizledim. Ama misafir odasında ki yatağın altını temizlemedim. Bu defa şeytana uydum. “Misafir gelirse kendi temizlesin” dedi. “Sen kendi nefes almana bak” dedi. Hem misafir ediyorsun hem de yatağın altını mı süpüreceksin? Ayyyy, kıyamam sana kız” dedi.
Süpürge faslı bitti. Belim ağrıdı, terledim ( zaten çok terlerim) ama bayağı bir iş yaptım. Sıra geldi süpürgeyi aldığım yere, yani dolabına koymaya. Bir türlü süpürgeyi dolaba sokamıyorum. Elimle birbirine monte ettiğim boruları birbirinden ayıramıyorum. Deli olacağım. Bir ara atolyemden spiral makinesini getirip boruları kesmeye karar verdim. Birden aaaa alt tarafta küçücük düğmeler varmış bastın mı borular ayrılıyor. Dünyalar benim oldu. Eminim Edison ampulü keşfettiğinde bu kadar sevinmemiş, heyecanlanmamıştır.
Eeee dedim süpürge faslı bitti. Şimdi bir sigara molası. Sonra sigara içmediğim aklıma geldi devam ettim. Mutfak lavabosundan başladım. Yıllar önce temizlikçi kadın temizlerken görmüştüm, cif kullanıyordu. Cif var mı? Tabi yok. Arabaya atladım Migros’a gittim. Aramaktan nefret ettiğimden kızlardan birisine sordum, “jif nerede” diye. Sağ olsun önüme düştü beni elektronik eşyaların olduğu yere götürdü. “Jif istemiştim” dedim. “Aaaaa çok özür dilerim, ben pil anlamıştım” dedi. Ne alakası varsa. Sonunda eve döndüm lavaboları bir güzel temizledim parlattım. Sıra geldi tuvaletlere. Çamaşır suyu var mı? yok. Hadi Migros’a. Bu defa yine aynı kız görür diye başka bir Migros’a gittim. Sonunda eldiven almayı unuttuğumdan gözlerimi kapatarak çıplak elle tuvaletleri temizledim.( iyi ki gözlerimi kapamak aklıma geldi. Göz görmeyince gönül katlanıyor) Çamaşır suyu ile işim bitti. Koyacak yer ararken iki şişe açılmamış çamaşır suyu buldum.
Çamaşırları topladım, çamaşır makinasına attım. Allahtan 2 sene öncesinin ayarları aynen duruyor. Bir rahatladım, bir rahatladım. Hiç dokunmadım. Küçük dolabı açtım deterjan yok. Ne var? Bir şişe el sabunu var hiç kullanılmamış. Bir ara kapağı açıp makineye boşaltmayı düşündüm, içim razı olmadı, haydi Migros’a canım.
İlk gittiğim migrosa tekrar gittim. Kimseye görünmemeye çalışarak deterjanlar bölümünü buldum. Hey Allah’ım, adamlar yatmamış kalkmamış çamaşır deterjanı icad etmişler. Ne alacağımı, nereye bakacağımı şaşırdım. Hepsinin üstünde “En iyisi benim” yazıyor. Sonunda temiz yüzlü bir kızcağız buldum ve “Acaba çamaşır yıkamak için hangi deterjanı uygun buluyorsunuz diye sordum. Bu arada buluyorsunuz derken “yorsunuz” kısmını ağzımı büzerek bilhassa “yor” kısmını görmemiş şirket yöneticileri gibi uzattım. Kız gülerek elime içinde mor kapsüller bulunan bir kutu tutuşturdu. Burada hepsi var, işinizi görür dedi. Teşekkür ettim. Sonra raflarda ki boy boy detarjanlara dönüp ulan boyunuzdan utanın şu küçücük kutunun içine hepinizi tıkmışlar” dedim. Eve geldim beni ne olursun sık patlat diye insanı tahrik eden kapsüllerden birini makinenin içine attım. Kapağı kapattım, düğmeye bastım. Makine çalışmaya başladı. Ohhh dünya varmış.
Yatak örtülerini değiştirme faslını yazmayacağım, ağlarsınız. Çünkü ya çarşaflar ya da renkler yanlıştı çözemedim. Camlara gelince camları öyle bıraktım çünkü hala dışarıyı görebiliyorum.
Eeeee temizlikçi kadın gelse olmuyor mu? Diye sorabilirsiniz. Maalesef Marmaris’te ki bütün temizlikçi kadınlar şu anda Paris’te düzenlenen “Dünya temizlikçi kadınlar haftasına” gittiler. Şaka yapıyorum, Bayram öncesi, veya bayram esnasında Marmaris’te temizlikçi kadın bulmak cehennemde kar topu bulmaktan daha zordur. Affınıza sığınarak bilgilerinize arz ediyorum.
Şimdi buradan bütün dünya kadınlarına sesleniyorum. Allah sizlerden razı olsun. Şu mübarek arife günü sizlere dua ediyorum. Siz olmasanız yemin ediyorum biz erkekler pislikten, ölürdük, sürünürdük. Allah ne muradınız varsa versin. Bu yaptıklarınızı, bu kadar çalışmanızı fark etmeyen, teşekkür etmeyen, size yardımcı olmayan bir eşiniz varsa evi birkaç ay, olmazsa birkaç hafta ona bırakın.
Döndüğünüzde yepyeni bir insan bulup çok eğleneceksiniz.
Allah hepinizin yardımcısı olsun. Sizleri seviyorum. İyi ki varsınız.
Özür dilerim. Bitirmek zorundayım merdivenleri yıkamam lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder