HASRET ÜSTÜNE...
Ölenler oldüklerini bilmezler. Ama geride kalanlar bilirler. Hem çok iyi bilirler.
Toprak atılır, gömme tamamlanır. Mezar kapanır kapanmaz perde açılır. Hasretin en acılı cinsi, " Ölene hasret" başlar.
Ölene hasret çeşit çeşittir ama aslında dünyanın her tarafinda aynıdır. Ana hasreti, baba hasreti, abla hasreti, abi hasreti, kardeş hasreti, arkadaş hasreti, eş hasreti, amca hasreti, hala hasreti teyze hasreti, dede hasreti, sevgili hasreti, dost hasreti, hatta hayvan hasreti, bu liste uzar gider ama öyle veya böyle sonunda hepsi aynı kapıya çıkar.
Hasretin ne zaman kapınızı çalacağı hiç belli olmaz. Yan etkileri dünya genelinde aynıdır; Gözler kuruluktan yanar. Eller ayaklar buz gibi olur. Kalp çarpar çarpar, sonra sanki durur. Omuzlar çekilir, kaskatı olur. Boyun sağa sola oynamaz, sabitlenir. Göğüs kafesine sanki dünyayı yüklerler. Mide çatır çatır yanar. Boğaz kurur, yutkunamazsınız. Rüyalar kaybolur. Yalnızlık hem zevk hem eziyet haline gelir. Gülmek unutulur. Gülenler sevilmez.
Ömür biter, yol bitmez derler. Ömür biter hasrette biter ölenler için. Çünkü onlar hasretlerini geride kalanların omuzlarına yükler giderler.
Hasret insanın kendisine yaptığı en büyük eziyetlerden biri, cehennemin ilk basamağıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder