# HAYIRLI CUMALAR
Sizlere eğlenceli hikayeler yazıyorum. Masallar anlatıyorum. Birbirinden komik karikatürler yolluyorum. Ne eliniz beğen düğmesine gidiyor ne de yorum yapıyorsunuz. Sonra hüzünlü bir yazımı paylaşıyorum, beğenen beğenene, yorum yapan yapana. Bir de bana kızıyorsunuz neden karamsarsın, karamsar yazılar yazıyorsun diye.
Haydi benim aklım başımda değil diyelim, sizin aklınız nerede bilmiyorum ki. Beni sevmeniz, okumanız, beğenmeniz için illaki hüzünlü yazılar yazmam, gözyaşı dökmem veya gözyaşı döktürmem mi gerekiyor? Dertleri zevk edindik, acıları ülkesi olduk yahu!...
Şunu iyi bilin; İnsanoğlu bir değildir, değişkendir. Hep değişir mevsimler gibi, bulutlar gibi. Beş dakikamız, beş dakikamıza uymaz. Hangimiz her zaman aynı insanız ki? Bazen mutlu, bazen mutsuz, bazen karamsar, bazen depresif, bazen hayat dolu olur, bazen sırtımızı döneriz hayata. Ben yazarken nasıl bir ruh halimdeysem o halim yazımı yönlendirir, belirler. O an da hissettiklerime aykırı bir yazı yazsam veya yazmaya çalışsam samimi olmam, sizlere karşıda kendime karşıda dürüst olamam ve siz bunu anlar, anında hissedersiniz. Halis Karabenli'nin dediği gibi “Kadrolu okurlarım benim”
Mesela bu gün bunu yazmak geldi içimden birazcık Cemal Süreyya kokulu;
Bugün seni sevdiğimi söylemeyeceğim çocuk. Bugün de şımarmıyıver. Yarın iki kez söylerim, iki kez şımarırsın.
# Hayırlı cumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder